"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/747 Esas, 2023/414 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü 449 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.06.2014 tarihli ve 2014/90 Esas, 2014/567 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce 07.06.2018 tarihli ve 2017/12462 Esas, 2018/11685 Karar sayılı bozma kararı ile kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması, taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 250 alınması, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 2.298,25 m²lik kısmı içinde bulunan 1.779,48 m²lik bölümünün Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmasına ilişkin bilgi ve belgeler getirtilerek arta kalan 2.298,25 m²lik bölümün tümü için hesaplanan değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulu raporunun denetlenmesi, dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması, fazla ödenen kamulaştırma bedelinin faizsiz olarak davacı idareye iadesine karar verilmesi, 7139 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi gereğince DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiğinden, DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine harca hükmedilmemesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Mahkemenin 25.01.2021 tarihli ve 2019/397 Esas, 2020/501 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce 24.03.2022 tarihli ve 2021/3860 Esas, 2022/5515 Karar sayılı bozma kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak mahkemece verilen ilk kararda kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4402,90 m²lik kısımda % 4 değer düşüklüğü verildiği ve bu konuda bozma yapılmadığı halde, bozma sonrası davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek değer düşüklüğüne hükmedilmemesi, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 2.298,25 m²lik kısmı içinde bulunan 1.779,48 m²lik bölümünün Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmasına ilişkin bedel tespit ve tescil dosyası getirtilerek arta kalan alan yönünden işbu dosyada herhangi bir değerlendirme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve davacı idare harçtan muaf olduğu ve mahkemece bu yönde karar verildiği halde, davalı tarafından yatırılan harcın davacı idareden alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kapama zeytin bahçesi bedelinin bilimsel verilere uygun olarak hesaplanmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.