Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9635 E. 2024/3105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve hangi idareden tahsil edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na uygun olduğu ve belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/888 Esas, 2023/1150 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/54 Esas, 2022/5 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, ... Mahallesi 2460, 2461, 2462 ve 2474 parsel sayılı taşınmazların maliki müteveffa ...'un mirasçıları olduğunu, taşınmazların üzerinden ana arter olan Yanyol Caddesi, 109. Sokak ve bu ikisi arasındaki bağlantı yolunun geçtiğini, bu işgaller sebebiyle müvekkillerinin taşınmazı kullanması veya diğer tasarruf haklarına konu etmesinin mümkün olmadığını, davalıların bu uygulamaları yaparken usulüne uygun tebligat ve bununla başlayan kamulaştırma işlemlerini yapmadığı gibi bedel ödenmediğini ve müvekkilleri veya murislerinin rızalarının da alınmadığını, davalıların bu uygulamalarının kamulaştırmasız el atma hükmünde olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazların değerinin hesaplanarak şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ve taşınmazların tapu kaydının müvekkillerine düşen paylar oranında iptali ile davalı sorumlu idareler aleyhine tescil veya terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 2460, 2461 ve 2462 parsel sayılı taşınmazların yan yol caddesine cephesinin bulunduğunu, 2474 parsel sayılı taşınmazın 109. Sokağa cephesinin bulunduğunu, 109. Sokağın 17.12.2009 tarih 2019/8-1 sayılı Ukome kararı ile anaarter listesinde bulunmadığını, müvekkili idarenin dava konusu yerlere kamulaştırmasız el atmadığını, sorumlu idarenin ... olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kanuni süre içinde açılmadığını, müvekkili idarenin dava konusu yere kamulaştırmasız el atmadığını, dava konusu yerin kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin davacıların murisi olan malik adına Ziraat Bankası ... Şubesine yatırıldığını ve kamulaştırma belgelerinin Beyoğlu 25. Noterliğince 11.10.1993 tarihinde davacıların murisine tebliğ edildiğini, davanın 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bu sebeple esasa girmeden davanın reddi gerektiğini, ayrıca kamulaştırma ve varsa el koyma tarihi üzerinden 20 yılı aşkın bir süre geçtiğini, dava konusu yerin civarında bulunan tüm yollar için istimlaklar yapıldığını ve idarenin yol inşaat çalışmalarını istimlak hudutları dahilinde yaptığını, müvekkilinin görev ve sorumluluğuna giren yolların otoyol, Devlet yolu ve il yolu olduğunu, cadde ve sokakların belediyelerin görev ve sorumluluğunda bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı herhangi bir imar uygulamasına tabi tutmadığını, herhangi bir kamulaştırma çalışması yapılmadığını, dava konusu parseller ana arter olan Yan Yol Caddesinde kaldığından müvekkilinin el atmasının söz konusu olmadığını, bu sebeple davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava konusu yeri ... ve Karayolları Genel Müdürlüğünün yetkisi dahilinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden ise kabulü ile taşınmazların el atılan kısımlarından davacılar payına düşen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazların tapusunun iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiğini, husumet itirazlarının olduğunu, raporun hüküm kurmaya uygun olmadığını, metrekare birim bedelinin yüksek belirlendiğini, özel parselasyon yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, düzenleme ortaklık payı kesintisinin yapılmadığını, endekse göre hesaplama yapılması ve vekalet ücretinin maktu olarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen niteliğine, imar durumuna ve konumuna göre belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin hangi idareden tahsil edileceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.