"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/366 Esas, 2014/422 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Karasu ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 260 parsel sayılı taşınmazın zemin kat 62 numaralı bağımsız bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça verilmiş cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin15.03.2013 tarihli ve 2012/614 Esas, 2013/217 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak taşınmazın zeminine değer biçilmesi doğru olduğu gibi üzerinde bulunan yapıya 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrası ve 2942 sayılı Kanunun 10 uncu ve 11 inci maddeleri uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak tespit edilen kamulaştırma bedeline göre oluşan fark bedelin davalı adına bankaya bloke ettirilmeden karar verilmesi ve 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca; dava 4 aylık süre içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma öncesi belirlenen bedele 14.09.2011 tarihinden ilk karar tarihine bozma sonrası belirlenen fark bedele ise yine 14.09.2011 tarihinden son karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın doğru alınmadığını, yıpranma payının yanlış belirlendiğini, fahiş bedele hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; fark bedel bloke edilmediğinden aynı mahiyetteki dosyalarda olduğu gibi kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 numaralı fıkrasında "kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre Mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği gibi, davacı idare vekilinin bedeli depo etmelerinin mümkün olmadığı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
3. Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise ödendiği tarihte varsa işlemiş neması ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerekir.
4. Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin, kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yeniden davalı adına hissesi oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
B. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.