Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9680 E. 2024/3458 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve fazla ödenen miktarın iadesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, daha önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen birim değerin usuli kazanılmış hak oluşturduğunu gözetmeden daha yüksek bir birim değer üzerinden hesaplama yapması, fazla ödenen bedelin iadesinde idarenin yatırdığı tüm dekontları dikkate almaması ve iade edilecek miktara yasal faiz işletilmesine karar vermesi hatalı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/27 Esas, 2022/167 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete'de ilân edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. İkinci fıkrasına göre; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında karar kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü maddeleri hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. Üçüncü fıkrasına göre; bu Kanun'da bölge adliye mahkemelerine görev verilen hâllerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun'un bu Kanun'a aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Aynı maddenin (2) fıkrası gereğince de; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432 nci maddesine göre temyiz süresi 15 gündür. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Mahkeme tarafından verilen karar davalı ... vekiline 21.05.2023 tarihinde tebliğ edildiği temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 06.06.2023 tarihinde verilmiştir. Davalı davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra verildiği anlaşıldığından temyiz dilekçesinin süre yönünden reddi gerekir.

Davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu taşınmazın arsa vasfı ile değerlendirilmesini ve gerçek değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.02.2016 tarihli ve 2015/285 Esas, 2016/121 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava konusu taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü, niteliği ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alındığında, irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin % 24'ünü geçemeyeceği düşünülmeden az bedel tespiti, dava konusu taşınmazda 1/2 hissesinde dava dışı ...'in hissedar olduğu anlaşıldığından adı geçenin payını kapsar şekilde bedele hükmedilmesi ve davacı idare adına irtifak tesisi ile tesciline karar verilmesi, kabule göre de; Mahkemece hükme esas alınan 10.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 669.611,53 TL kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilerek davalı idarece depo edildiği ve tespit edilen bedele 02.08.2015 tarihinden 17.02.2016 tarihine kadar yasal faize hükmedildiği halde, fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması hâlinde bu kısım için 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın bilirkişi ... 'ın 03.07.2020 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokisinde taralı olarak gösterilen 3689,65 m²lik kısmı üzerinde davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisine, irtifak hakkının tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin 734.181,22 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin fahiş tespit edildiğini, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, değer düşüklüğü oranının yüksek alındığını, taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiğini, fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin kararın eksik hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılardan ... vekili temyiz dilekçesinde özetle mahkemenin iade kararına ilişkin hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek davacı idare ve ve davalı ... vd. vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Mahkemece verilen ilk karar bozma öncesi hükme esas alınan tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza belirlenen 392,00 TL/m² birim değerinin davacı idare adına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozma sonrası taşınmazın metrekaresine 398,00 TL/ m² değer biçerek hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi yerinde değildir.

4. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de gerekleri yerine getirilmemiştir. Dairemizce yapılan bozma ilamında; fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği yönünden bozma yapıldığı halde idarenin yatırdığı dekontların tamamı dikkate alınmadan ve bu yönde denetim yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kabule göre de ;

5- Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedele ilişkin olarak çekilmesine kadar varsa işlemiş neması ile davalılardan alınarak davacı idareye iadesine ilişkin hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, iade edilecek miktara ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

2. Davacı idare ve davalı ... vd. vekillerinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden ve davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.