"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/123 Esas, 2016/93 Karar
KARAR : Usulden ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın malikleri ... ve ...'ın mirasçıları olduğunu, bu taşınmazın 1985 yılında askeri havaalanı yapılması amacı ile davalı tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma evrakının mirasçılara tebliğ edilmediği gibi kamulaştırma bedelinin de ödenmediğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 6 ncı madde gereği işlem yapılarak ödenmeyen taşınmaz bedelinin ödenmesi için davalı idareye 06.05.2015 tarihli dilekçe ile yazılı olarak başvurulduğunu, 30.06.2015 tarihinde tebellüğ ettikleri cevabi yazı ile talebin reddedildiğini beyan ederek müvekkillerinin payına ilişkin haklar saklı tutularak 40.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını, talep edilen tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacılar tarafından dava konusu taşınmaz hakkında murisler aynı olmasına rağmen aynı parsel için iki ayrı dava açıldığını, her iki dava da husumetten reddedilince ve karar kesinleşmeden iki davanın davacıları adına yeniden bu kez davalısı Milli Savunma Bakanlığı gösterilmek sureti ile yeniden dava açıldığını, bu iki davadan 2010/624 Esas sayılı dava dosyası Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 12.03.2013 tarih ve 2012/26573 Esas, 2013/4201 Karar sayılı ile bozularak yeni esas almış ve mahkemece tarafları konusu aynı olan ve sonradan açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı dosyasında 28.04.2015 tarihinde davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verildiği, kararın taraflarınca temyiz edildiğini, davacılar tarafından daha önce açılan ve birleştirilerek görülen davalar ile işbu dava konusunun ve taraflarının aynı olması nedeniyle reddi gerektiğini, esas yönünden dava konusu taşınmazın 1982 yılından önce Milli Savunma Bakanlığı tarafından kamulaştırıldığını, davanın davalı ... yönünden husumet yönünden reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyanın usulden reddinin mümkün olmadığını, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı davasında Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açılan davanın usulden reddedildiği, ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, işbu davanın davacıları 2011/279 Esas sayılı davada ... aleyhine dava açmadığı ve bu eksiklik sebebiyle işbu davanın açıldığı, 2011/279 Esas sayılı dava Yargıtayda olduğu halde, bu dava dosyası incelenmeden ve sonucu beklenmeden davanın usulden reddedilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama giderleri yönünden kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi:
“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)” (EK cümle: 16.11.2022-7421/3 md.) "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adlî yargıda görülür."
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacıları vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davacılar tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı davasında Milli Savunma Bakanlığı aleyhine dava açıldığı, birleştirilen aynı Mahkemenin 2013/387 Esas, 2012/404 Esas, 2014/38 Esas sayılı dava dosyalarının ise davacılar ile ilgisinin bulunmadığı gözetildiğinde davanın derdestlik nedenine dayanarak dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.