"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1998 Esas, 2021/2087 Karar
Avukat ...
DAVA TARİHİ : 13.07.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/229 Esas, 2021/214 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sinop ili, ... ilçesi, ... ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma kararının usule aykırı olduğunu, kamulaştırma kararının dayanağı olan eski planların iptal edildiğini, kamulaştırma kararının dayanaksız olduğunu, kamulaştırma bedelinin düşük tespit edildiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın emsal mukayesesinin usulüne uygun yapılmadığını ve bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin taşınmazın üstün özelliklerine göre düşük kaldığını, somut emsalin sadece 59 m² yola terki olduğundan imar parseli kabul edildiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanun'un 18 inci maddesi uygulaması yapılmadan inşaat hakkı kullandırıldığını, dava konusu taşınmazın kadastro parseli emsalin ise imar parseli olduğundan bahisle dava konusu taşınmazın belirlenecek m² değerinden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın arsa olmasına göre, yerel mahkemece 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 Sayılı Kanun) 11 inci maddesinin (g) fıkrası gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesine, mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca resen emsal olarak seçilen ... ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davaya konu taşınmazla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi vb. gibi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesine, yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazın birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip emlak m² rayiç birim fiyatları ile bilirkişi kurulunca belirlenen değer kat farkı arasında orantısızlık bulunmayıp buna göre davaya konu taşınmazın m² değerinin belirlenmesi ile bu esasları dikkate alarak hazırlanan ve yine İlk Derece Mahkemesince itibar edilen 02.12.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/415 Esas, 2021/5170 Karar ve 2017/10828 Esas, 2018/21955 Karar sayılı kararları doğrultusunda emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli sayılarak ilgili belediye başkanlığından bildirilen oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla öne sürülen istinaf nedenleri bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirildiğinden tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.