"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/960 Esas, 2022/593 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkilinin Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... köyü, Kara kılçık mevkii 101 ada 936 (ifrazen 101 ada 1104, 1105, 1106, 1107, 1108, 1109 ve 1110) parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde Antep fıstığı ağaçlarının olduğunu, taşınmazın bir kısmına üzerindeki antep fıstığı ağaçları ile birlikte DSİ tarafından sulama kanalı inşaatı yapımı sırasında fiilen el atıldığını, bu fiili el atma nedeniyle müvekkilinin taşınmazından faydanlanmasının engellendiğini, bu nedenle müvekkilinin büyük zarara uğradığını, davalı idarenin kamulaştırmasız el atması nedeniyle müvekkilinin uğradığı fazlayı talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL zararın, fiili el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.05.2014 tarihli ve 2010/846 Esas, 2014/664 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 30.05.2014 tarihli ve 2010/846 Esas, 2014/664 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; usul ve yasaya uygun olan 26.11.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hesaplanan bedele hükmedilmesi gerektiği ve gerekçeli kararda da bu raporun hükme esas alındığı belirtildiği halde, hükümde yazılı şekilde bedel tespiti ile fazlaya hükmedilmesi, 101 ada 1104 parselden ifraz 1292 ve 101 ada 1109 parselden ifraz 1295 parseller yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazlardaki daimi ve geçici irtifakların yüzölçümünün hükümde gösterilmeyerek 15.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporuna atıf yapılması ile yetinilmiş ise de söz konusu rapor ekindeki krokide dava konusu taşınmazlardan 101 ada 1107, 1108, 1110 parselden ifraz 1297 ve 1298 parsel sayılı taşınmazların gösterilmediği nazara alınıp kanal ve irtifak alanlarını açıkça harf ve renkle işaretlettirilerek ek rapor alınması ve sonucuna göre infazda tereddüte mahal vermeyecek surette hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, ve maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.03.2019 tarihli ve 2016/756 Esas, 2019/433 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.03.2019 tarihli ve 2016/756 Esas, 2019/433 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak 3083 sayılı Kanun kapsamında toplulaştırma işlemlerinin yapıldığı anlaşıldığından, toplulaştırma işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden sorulup, buna ilişkin belgeler getirtildikten, toplulaştırma işlemleri sonucu yeni tapular oluşmuş ise buna ilişkin tapu kayıtlarının ve ölçekli krokilerinin ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden istenildikten sonra, mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor ile dava konusu taşınmazlara toplulaştırma işlemleri sonucu halen el atma olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazların irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;objektif değer artırıcı unsurların değerlendirilmediğini, taşınmazların halen yapılan su kanalından faydalanmamasından ötürü değer artışı verilmesinin hatalı olduğunu, davalı lehine vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin ve kamulaştırmasız el atılarak su kanalı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece bedelinin ödenmesine karar verilen 101 ada 1105, 1106, 1107, 1108 ve 1298 parsel sayılı taşınmazların davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, sadece tapudaki niteliklerinin tespiti ile yetinilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan kararın tavzih ile düzeltilen hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin "TESPİTİNE " kelimesinden sonra gelmek üzere " Bu taşınmazlardaki davacı hissesinin iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline " ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.