"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1299 Esas, 2022/1972 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/234 Esas, 2019/195 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Karasu ilçesi, ... Mahallesi, 3501 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak davacı lehine terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece takdir edilen değerin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın üzerinde kapama fındık bahçesi bulunduğunu, taşınmazın üzerinde fiilen tarım yapıldığını, dava konusu taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini, emsal taşınmazların satıcı ve alıcıları, dava konusu taşınmaza göre konumlarının, üstün ve eksik yönlerine değinilmediğini, emsal incelemesinin bilimsellikten uzak bir şekilde yapıldığını belirterek tehiri icra kararı verilmesini, yerel mahkeme kararının bedele ilişkin hesaplama yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaza fındık net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu ve her ne kadar inceleme sırasında 2017 yılı verileri kullanılmış ve arazi için takdir edilen 40,73 TL/m² birim fiyatı aynı mahalde bulunup Daire incelemesinden geçen dava dosyalarında belirlenen bedelden daha düşük ise de istinaf edenin sıfatına göre bu hususa değinilmekle yetinildiği, ancak derhal ödeme ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden karar düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 ... maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama fındıklık niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, ... ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında değer azalışı oluşacağının kabulü ile değer azalış oranı uygundur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Tespit edilen bedelden kıymet takdirinde belirlenen bedelin mahsubu ile oluşan fark bedelin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına ve bu fark bedele 21.10.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 31.05.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine dair verilen karar aleyhine davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilmeksizin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan ve derhal ödenmesine hükmedilen kısım için belirlenen faiz bitiş tarihinin istinaf karar tarihi olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
6. İlk derece mahkeme kararı davalı tarafça istinaf edilmediğinden idare lehine takdir edilen vekâlet ücretinin kaldırılmaması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının,
a) (4) numaralı bendinde yer alan '' dairemiz karar tarihi olan 01.12.2022'' ibaresinin çıkarılmasına yerine “İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 31.05.2019” ibaresinin yazılmasına,
b) (8) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı idare kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.