Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9935 E. 2024/2713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında, davacı idarenin mahkemece belirlenen sürede kamulaştırma bedelini depo edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacı idareye verilen kamulaştırma bedelini depo etme süresinin tebliğinin, elektronik tebligat adresi varken vekile posta yoluyla yapılması usulüne aykırı olduğundan, ilk verilen sürenin geçerli sayılamayacağı ve bu nedenle davanın reddine ilişkin kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/18 Esas, 2021/488 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... köyü, 262 parsel sayılı taşınmazın 2.400,56 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın kamulaştırılması amacıyla açılan Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/145 Esas sayılı dava dosyasında, taşınmazın arsa vasfında kabulü ile tespit olunan kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönünde verilen kararın davacı idarece yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle söz konusu dosyada tespit olunan kamulaştırma bedelinin, eldeki dava tarihine denkleştirilmesi suretiyle belirlenecek bedelin depo ettirilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2015/223 Esas, 2016/7 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2015/223 Esas, 2016/7 Karar sayılı kararma karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, nitekim davaya konu taşınmazın konumu ve dosyaya yansıyan özellikleri dikkate alınıp, aynı bölgeden intikal eden ve Dairemiz denetiminden geçen dava dosyalarına konu komşu taşınmazlara arsa olarak değer biçildiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın da arsa vasfında olduğu, bu durumda, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi suretiyle emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki zeytin ağaçlarına ise kapama zeytin net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürününe göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olmasının; taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımlarına imar durumuna göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden araştırılarak sonucuna göre arta kalan kısımlarda değer azalış bedeline hükmedilmesi gerekip gerekmediği araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tespit olunan fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönünde davacı idare vekiline 15 günlük süre verildiği, ancak bedelin depo edilmediği, bunun üzerine ikinci ve son kez verilen 15 günlük kesin süreye rağmen depo kararının yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin ödenek yetersizliği nedeniyle Mahkemece verilen süreler dahilinde depo edilemediğini, ancak gelinen aşamada kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığını, davacı idarece yürütülen yol yapım hizmetinin kamu hizmeti olduğu gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmiş olmasının kamuya ek külfet yükleyeceğini, usul ekonomisi gereği davacı idare lehine hüküm tesis edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi.

3. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi.

4. Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 5 inci maddesi ile 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece, davacı idare vekilinin yokluğunda 19.04.2021 tarihli celsede, bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönünde 15 günlük süre verildiği, duruşma tutanağının davacı idare vekiline posta yoluyla tebliğ edildiği, ancak bedelin yatırılmadığı, akabinde davacı idare vekilinin hazır olduğu celsede ikinci ve son kez kesin olduğu belirtilerek 15 günlük süre verildiği, verilen süreler içerisinde depo kararının yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesi ile Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, 19.04.2021 tarihli duruşma tutanağının tebliğine dair tebligatın davacı ... Müdürlüğünün elektronik tebligat adresine yapılması gerekirken vekile posta yoluyla yapılmış olması, bu durumda ilk verilen 15 günlük sürenin usulüne uygun olmaması nedeniyle, depo kararının kesin süre içerisinde yerine getirildiğinin kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.