"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1513 Esas, 2023/3080 Karar
DAVA TARİHİ: 03.03.2022
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/100 Esas, 2023/23 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili karar tarihinden sonra 04.12.2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kuldırılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ..., ... Mahallesi, 60912 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yapılan imar planında, “Kentsel Rekreasyon Alanı” olarak ayrıldığını ve taşınmaza davalı idarece hafriyat dökmek ve düzeltme yapmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle süre, dava şartı yokluğu ve görev itirazında bulunarak, açılan davanın yerinde olmadığını, müvekkilinin taşınmaza herhangi bir el atmasının olmadığını, talep edilen temerrüt faizinin hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuki yönden mesnetsiz olan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 04.12.2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğinden gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin 04.12.2023 tarihli dilekçesinde; davadan feragat edildiğinin bildirildiği ve davacı tarafça vekile verilen vekaletnamede de davadan feragat yetkisinin bulunduğu göz önüne alındığında, feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince maktu olarak belirlenmesi gerektiğini; ayrıca yanlış olduğu kanaatinde olunmasına rağmen hukuki el atma dosyalarında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine dair Yargıtay kararlarının da olduğu gözetilerek vekâlet ücreti yönünden hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan davada, davacının davadan feragat etmesi sebebiyle yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden hangi tarafın sorumlu olacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:“...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. 6100 sayılı Kanun’un “Davadan feragat” kenar başlıklı 307 nci maddesi şöyledir:
“Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
4. 6100 sayılı Kanun’un “Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri” kenar başlıklı 312 nci maddesi şöyledir:
“(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
(2) Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.”
5. 20.11.2021 tarihli ve 31665 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin “Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” kenar başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir.
“Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacının 04.12.2023 tarihli dilekçesinde; davadan feragat edildiğinin bildirildiği ve davacı tarafça vekile verilen vekâletnamede de davadan feragat yetkisinin bulunduğu göz önüne alındığında, feragat nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin 6100 sayılı Kanun’un 312 nci maddesi gereğince davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.