"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/350 Esas, 2023/414 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.2022 Tarihli ve 2022/448 Esas, 2022/541 Karar Sayılı Kararı
Somut olayın incelenmesinde taraflar arasında 13.09.2020 tarihli ruhsat devrine ilişkin sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede Afyonkarahisar mahkemelerinin yetkili kılındığı, tarafların tacir konumunda bulunmadığı, bu hali ile yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, sözleşmede ifa yerinin de açık bir şekilde düzenlenmediği, sözleşmenin para borcuna ilişkin olmadığı, davacının sözleşmeye konu ruhsatın devredilmemesinden kaynaklı olarak sözleşme sebebiyle ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep ettiği, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin uygulama imkanının bulunmadığı, davanın genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu, davalıların davanın açıldığı tarihte ikametgah adresinin Rize olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş olup kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/2078 Esas, 2022/1785 Karar sayılı kararıyla "davaya konu sözleşme adi yazılı şekilde yapılmakla geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşmelere ilişkin ödenen bedelin de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edileceğinden, bu davalarda ve yapılacak takiplerde, sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğunu kabul eden 6100 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi uyarınca, davalının takip tarihindeki yerleşim yerinin bulunduğu Rize yerine, ...cra Müdürlüğü nezdinde girişilen icra takibinin geçerli bir icra takibi olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda, ilk derece mahkemesince, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2023 Tarihli ve 2023/114 Esas, 2023/325 Karar Sayılı Kararı
Davacı vekili tarafından sunulan 29.04.2023 tarihli dilekçesi ile davanın tamamının ıslah edilerek sözleşme sebebiyle ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin davaya devam ettiklerinin görüldüğü, somut olayın incelenmesinde taraflar arasında 13.09.2020 tarihli ruhsat devrine ilişkin sözleşmenin imzalandığı, davacının sözleşmenin para borcuna ilişkin olmadığı, davacının sözleşmeye konu ruhsatın devredilmemesinden kaynaklı olarak sözleşme sebebiyle ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep ettiği, taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen ruhsat devir sözleşmesinin, resmi şekil şartına uygun olarak düzenlenmemesi sebebiyle geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme sebebiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı, davanın genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu, davalının davanın açıldığı tarihte ikametgah adresinin Rize olarak belirtildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
C. Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2023 Tarihli ve 2023/350 Esas, 2023/414 Karar Sayılı Kararı
Davanın tamamen ıslah edilmesi halinde dava dilekçesi dahil, yapılmış olan bütün usul işlemleri yapılmamış sayılacağı, bu noktada, her ne kadar ilk davanın açıldığında davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunmuş olsa da bu itiraza ilişkin verilen yetkisizlik kararı Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla kaldırıldığı, 29.04.2023 tarihinde ise davacının davasını tamamen ıslah ederek yeni bir dava dilekçesi sunmuş olduğu, davanın türünün değiştirildiği, ıslahla sunulan dava dilekçesine karşı davalı tarafça süresinde yapılmış bir yetki itirazının bulunmadığı, davanın niteliği itibariyle kesin yetki kuralının da bulunmadığı, bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereğince davanın ilk açıldığı mahkeme olan Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, alacak istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun'un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
3. 6100 sayılı Kanun'un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesi şöyledir:
“Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
”
4. 6098 sayılı Kanun'un“İfa yeri” başlıklı 89 uncu maddesi şöyledir:
“Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.”
5. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
6. 6100 sayılı Kanun'un 179 uncu ve 180 inci maddeleri.
C. Değerlendirme
1. Bir davada, birden fazla yetkili mahkeme bulunması halinde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı, yetkisiz bir mahkemede dava açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir. Yetki itirazının dinlenebilmesi için, davalı itirazında yetkili mahkemenin gösterilmesi zorunludur. Davacı, genel ve özel yetki kurallarına göre, kendisine verilen seçimlik hakkını yasaya uygun kullanmaz ise seçim hakkı davalıya geçer. Seçim hakkı kullanılırsa davalının bildirdiği yetkili mahkemeye dosyanın gönderilmesine karar verilir. Yetkisizlik kararında, yetki itirazında bildirilmemiş olan mahkemenin yetkili olduğuna karar verilemez.
2. Somut olayda, davanın Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalı tarafın usulüne uygun süresinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Afyonkarahisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.