"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1946 Esas, 2023/2206 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1798 Esas, 2021/805 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kat malikleri tarafından oy birliği olmadan ve karar alınmadan projeye ve yönetim planına aykırı davranarak çatı tarafına ve binanın içine, haksız olarak kendine alan çevirdiğini ve ortak alana müdahalede bulunduğunu, davalının ortak mülkiyete haksız müdahalesinin önlenmesini ve ortak yere izinsiz olarak yaptırılan kapalı alanların eski haline getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kat maliklerinin haklarına herhangi bir müdahalede bulunmadığından davacının açmış olduğu iş bu davada hukuki yararı da bulunmadığını, bu sebeple davacının açmış olduğu davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından apartmanın ortak kullanım alanlarına el atıldığı iddiasıyla müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesinin talep edildiğini, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda (634 sayılı Kanun) apartman yöneticisinin görev ve yetkileri ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, 634 sayılı Kanun'u gereğince yöneticinin, mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olan ortak alana el atmanın önlenmesi davası açmasına dair görev ve yetkisinin olmadığını, yöneticiye kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş olmadıkça müdahalenin önlenmesi davasının açılamayacağını, davacı vekilinin, 11.01.2021 tarihli celsede kat malikleri kurulu kararı ibraz ettiğini, ancak davacı yanın sunmuş olduğu kat malikleri kurulu kararının, 634 sayılı Kanun'un 29 uncu ve 30 uncu maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, iş bu kararın usule göre toplantı yapılmadan sadece azalardan alınan imza ile düzenlendiğini, kaldı ki 02.10.2019 tarihinde düzenlendiği iddia edilen kararda sadece azaların ve site yöneticisinin imzasının bulunduğunu, alınan kararın usulüne göre kat malikleri kurulunca toplantı yapılması suretiyle imzalanılmadığı gibi karar yeter sayısının da yerinde olmadığını, davacının sunmuş olduğu kat malikleri kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple davacının kat malikleri kurulunca yetki almadığının ortada olduğunu, somut olayda davacının apartman yöneticisi olarak tüm kat malikleri adına talepte bulunmuş ise de, dosya verilerinde hukuka uygun şekilde kat malikleri kurulu kararı olmadığından dava açma yetkisi bulunmadığını, bunun yanı sıra apartman yöneticisi olan davacı, kat maliki olarak iş bu davaya devam edebilecek ise de; dava açan vekile verilen vekaletnamenin sadece site yöneticisi sıfatı ile verilmiş olduğundan, yönetici adına kat maliki olarak açılan bir davadan söz edilemeyeceğini, davacının apartman yöneticisi olarak dava açabilmesi adına dosya verilerinde hukuka uygun kat malikleri kurulu kararı bulunmaması ve kat maliki olarak böyle bir dava açabilecek ise de dava açan vekile verilen vekaletname sadece site yöneticisi sıfatı ile verilmiş olduğundan, davacının aktif husumeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin haksız olarak kendi kusuruyla bir fiil gerçekleştirmediğini, müvekkilinin haksız olarak işgal ettiği diğer bir deyişle müştemilat olarak kullandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin belirtilen alanı hiçbir zaman depo olarak kullanmadığını, keza dosya verilerinde belirtilen alanın depo olarak kullanıldığına ilişkin somut bir delilin olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından müdahalenin men'ine karar verilen alanın herkesin kullanabileceği bir alan olduğunu, müvekkili tarafından şahsi olarak kendisine tesis edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacının mülkiyet hakkını sınırlamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ve kararın eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut yeterli nisapta kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.