Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1227 E. 2024/6999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduyla değer biçmesi, belirlenen bedelin emsal kararlarla uyumlu olması, arta kalan kısımda değer azalışı olmadığı kabulü doğru bulunarak, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1888 Esas, 2023/169 Karar

DAVA TARİHİ: 04.09.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/271 Esas, 2021/433 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ...,... Mahallesi 4556 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 2.186,53 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı olacağını, acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen miktarın çok düşük olduğunu ve kabul edilemeyeceğini, gerçek değerinin belirlenerek davalıya ödenmesi gerektiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılmasında bir isabetsizlik olmadığını; ancak bilirkişi heyetince objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen raporda yazılı taşınmazın özelliklerinin kapitalizasyon faizinin belirlenmesine esas unsurlar olduğu gözetilmeden, bilimsel yolla elde edilen bedele ayrıca %45 objektif değer artırıcı unsur sebebiyle ilave yapılarak kamulaştırma bedelinin fazla artırıldığını, münavebe ürünlerinin resmi verilere uygun alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda ürünlerin en yüksek verimleri esas alınarak tespit yapıldığını, taşınmazın bulunduğu bölgede sulu ve kuru arazide hangi ürünlerin ekilebileceğinin, bunların yıllara göre dekara ortalama verim miktarlarının, yine değerlendirme yılındaki dekar başına üretim masraflarının ve hasat dönemindeki ortalama toptan satış fiyatlarının ilgili kurumlardan sorulması ve arazinin sulama durumunun tutanağa yazılası gerektiğini, bilirkişi heyetinin tespit ettiği kamulaştırma bedelinin bu hususlar gözetilmeden karara esas alındığını belirterek, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, iyi bir konumda ve şehir merkezine yakın olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava konusu taşınmaz tarla olarak kabul edilse dahi yıllık 2.929 TL gelir elde edilebileceği hususunun kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın değer azalışının hesaplanmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, raporda ürün münavebe listesinde belirtilen ürünler dikkate alınarak neticeten belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetince objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen raporda yazılı taşınmazın özelliklerinin kapitalizasyon faizinin belirlenmesine esas unsurlar olduğu gözetilmeden, bilimsel yolla elde edilen bedele ayrıca %45 objektif değer artırıcı unsur sebebiyle ilave yapılarak kamulaştırma bedelini fazla artırıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi tespit edilen bedel aynı bu bölgeden Dairemize intikâl eden dosyalarda belirlenen bedeller ile uyumludur.

3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli nazara alındığında; kamulaştırma nedeniyle arta kalan alanda değer azalışı olmayacağı kabulü doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.