"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/766 Esas, 2023/1606 Karar
DAVA TARİHİ: 11.10.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak davacı idare lehine tapudan terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ..., Akbulak köyü 227 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2020/389 Esas, 2021/171 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 12.02.2018 tarihinden karar tarihi olan 20.01.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal davalıya ödenmesine, fazla depo edilen bedelin davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun)16 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2022 tarihli ve 2021/1683 Esas, 2022/2381 Karar sayılı kararı ile kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilip davalıya derhal ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılmaması nedeniyle, kıymet takdir raporunda belirlenen ve ilk karar ile birlikte derhal ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedeline, dava tarihinden 4 ay sonrasına tekabül eden tarihten ilk karar tarihine kadar, üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan fark kamulaştırma bedeline ise ödeme kararı verilen ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken bedelin tamamına ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasının yerinde olmadığı, tespit edilen bedele işleyecek yasal faizin bir kısmının davacı idarece yargılama sırasında depo edildiği gözetildiğinde, mükerrer faiz ödemesine sebebiyet verilmemesi için bankaya bloke edilen faizin ödeme sırasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiği, davacı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek peşin yatırılan harcın talep halinde iadesine, başvurma harcının ise Hazineye irat kaydedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2022 tarihli ve 2021/1683 Esas, 2022/2381 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki davaya konu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak hesaplama yapılırken münavebeye esas alınan ürünlerin Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının, brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilmeden, brüt gelirin 1/7'si oranında alınarak fazladan bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin davacı idarenin kıymet takdir komisyonunca belirlenen kısmına, davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 12.02.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 21.05.2018 tarihine kadar; tespit ve depo edilen fark kamulaştırma bedeline ise 12.02.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 20.01.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faizi ve tüm nemalarıyla birlikte derhal davalıya ödenmesine, fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarenin yargı harçlarından muaf olduğunu, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletildiği hâlde, işlemiş nemaların da davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, hesaplamaya esas alınan verilerin resmî veriler ile uyuşmadığını, o yörede sulu tarım arazisinde mutad olarak yetiştirilen ürünlerin münavebeye esas alınması gerektiğini, hesaplama yapılırken ürün verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, % 4 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edilemeyeceğini, motopompla sulama yapıldığı için sulama masraflarının da üretim masraflarına dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.