Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1436 E. 2024/7756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazla kıyaslama yapılarak kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde ve davalıya ödenmesinde, ayrıca davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/809 Esas, 2023/1967 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/372 Esas, 2021/515 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili ... ilçesi...Mahallesi 1880 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın idari Vatan Mahallesi sınırları içerisinde yer aldığını, Vatan Mahallesi hem de Köprübaşı Mahallesi sakinlerinin aktif olarak kullandığı merkez pozisyonunda olduğunu, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında emsal 1.00, yençok:12m yapılaşma şartlarına sahip ticari alanı fonksiyonunda olduğunu, davacının teklif ettiği değerin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın bölgenin ticaret merkezinde olduğunu, taşınmazın değerinin teklif edilenden daha yüksek olduğu düşüncesiyle Mahkemece tespit edilecek bilirkişiler tarafından düzenlenecek bilirkişi raporu ile yeniden değerlendirilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde Toprak ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı bulunduğunu, taşınmazın yükümlü bir taşınmaz olmasına rağmen bilirkişilerce bu hususun taşınmaz üzerinde yarattığı değer düşüklüğünün hesaplanmadığını ve ortaya oldukça fahiş bir tutar çıkarıldığını, emsal alınmış olan taşınmazın dava konusu taşınmazdan oldukça küçük bir taşınmaz olduğunu, emsal ile dava konusu taşınmazın alım satım kolaylığı yönüyle de mukayese edilmediğini, değer düşüklüğü oranının fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazda herhangi bir değer düşüklüğü yaşanmayacağından irtifak bedeli hesaplanmaması gerekirken yüksek oranda değer düşüklüğü hesaplandığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmazın farklı alanlar içerisinde yer aldığını, dava konusu taşınmazın ticaret alanında, emsal alınan taşınmazın ise konut alanı içerisinde yer aldığını, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın eşit kabul edilerek hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın bildirilen imar durumu itibari ile 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planında Ticaret alanında kaldığı, imar parseli olup, rayiç değerinin 109,45 TL olduğu anlaşılmakla arsa vasfında kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında konut alanında kaldığı, yola terk sureti ile oluşmuş imar parseli olup, belediyece resen belirlenen rayiç değerinin 54,72 TL olduğu, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre 1,46 kat daha değerli olduğunun kabulü ile m² birim fiyatının 1.675,47 TL olarak belirlendiği, dava konusu taşınmaz ve emsal taşınmazın rayiç değerleri itibari ile doğru orantılı şekilde değerleme yapıldığı, yine dava konusu taşınmazda bulunan eski irtifak değer düşüklüğünün hükme esas alınan bilirkişi raporunda dikkate alındığı, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi çerçevesinde her iki taşınmazı kıyaslayarak dava konusu taşınmazların değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, taşınmaz malın niteliği, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu itibari ile arta kalan kısımda değer düşüklüğü uygulanmamasında ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Sakarya ili, ... ilçesi,...Mahallesi 1880 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.