Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1475 E. 2024/6637 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli, emsal değerler ve önceki irtifak hakkının yol açtığı değer kaybı gözetilerek tespit edilmiş; 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün eldeki davada uygulanabilirliği bulunmadığından ve Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı Kanun'un 326. maddesinin ikinci fıkrasını iptal etmesi nedeniyle davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/368 Esas, 2023/2890 Karar

DAVA TARİHİ: 30.12.2020

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/393 Esas, 2022/405 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ..., ...Mahallesinde 42642 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idareler tarafından el atılarak okul alanı olarak ayrıldığını, malikinin tasarruf imkânının kalmadığını beyanla belirlenecek kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; görev, zaman aşımı, husumet ve dava süresi ve diğer tüm itirazlarının kabulü ile davanın reddini talep ettikleri, hukuki el atma olarak da tanımlanan kamulaştırmasız el atma davalarında görevli yargı kolunun idare mahkemeleri görevli olduğundan davanın görev yönünden ret kararı verilmesi gerektiği, davacı tarafından el atma tarihinin bildirilmediği, taşınmazın el atıldığı tarihteki nitelikleri göz önünde bulundurularak, dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinden, el atma tarihinin davacı tarafından bildirilmesi gerektiği, İmar planları hazırlanırken konut alanları, okul, hastane, cami gibi kamu alanları düzenleme ortaklık payları düşüldükten sonra düzenleme yapıldığı ve İlçe Belediye Başkanlığının teklifi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığınca tasdik edildiği, bu husus dikkate alındığında idarelerine husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığı, okul alanları belirlenirken ise bölgenin ihtiyacı göz önüne alındığı, imar planından dolayı taşınmaza el atıldığı kabul edilecek olsa dahi, imar planının uygulanmasından müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağı, davacının talep etmiş olduğu miktarında fahiş olduğu, davacının faiz talebinde de haksız olduğu, okul arsasındaki şahıs hisselerinin kamulaştırma işlemine henüz başlanılmadığı, kamulaştırma işlemlerinin il genelinde, öğrenci yoğunluğu ve aciliyet sırası göz önünde bulundurularak yapıldığı, okul alanındaki şahıs hisselerinin kamulaştırılmasına ileriki yıllarda yeterli ödenek temin edildiğinde başlanılacağı, açıklanan nedenler ve resen tespit edilecek nedenlerden dolayı, davanın usul yönünden reddine, usule ilişkin itirazları kabul edilmediği takdirde, haklı herhangi bir gerekçeye dayanmayan davanın esas yönünden reddine, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, imar planında ortaokul alanı olarak ayrılan taşınmaza ilişkin husumetin Milli Eğitim Bakanlığına yönetilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığı, davacının imarla malik olduğu, yargı yolu nedeniyle davanın reddi gerektiği, husumetin kendilerine ait olmadığı, raporun hatalı bedelin de yüksek olduğu, faizin ıslah tarihinden uygulanması gerektiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp, dava konusu taşınmaz ile emsalin vergi rayiç değerleri de kıyaslanmak suretiyle dava tarihi itibarıyla değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline dair kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dava konusu taşınmazın tapu kaydında TEK Genel Müdürlüğü lehine 2005 m²lik eski irtifak hakkı mevcut olduğuna göre bu eski irtifak hakkının taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer düşüklüğünün de dikkate alınarak bedel belirlenmesi gerektiğinden, dava konusu taşınmazdan geçen önceki irtifak nedeniyle değer düşüklüğü oranının %5 olarak kabul edilerek resen yapılan hesaplamada taşınmazın metrekare birim bedelinin değerlendirme tarihi Aralık 2020 tarihi itibarıyla 2.000,00 TL/m² olduğu, önceki irtifak nedeniyle değer düşüklüğü %5 uygulanarak metrekare birim bedelinin 1.900,00 TL/m² olup buna göre kamulaştırma bedelinin 1.073.500,00 TL olduğunun tespiti ile kabule göre de 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi uyarınca ve harca yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiğinden ve 04.10.2022 tarihli ve 31973 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2018/32734 başvuru numaralı Kübra Yıldız vd. kararı dikkate alınarak kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davalarında kısmen ret halinde yargılama giderlerinin tamamı davalı idareden alınarak ve reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmeyerek İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.

5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası.

6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... ili, ..., ...Mahallesi 42642 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında orta dereceli okul alanında kalan taşınmazın 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümlesi uyarınca bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de; bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkânı bulunmamaktadır.

4. Kaldı ki, eldeki davada fiili bir el atma bulunmayan taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında orta dereceli okul alanında kaldığından ve taşınmazın bedeline hükmedildiğinden, davalı idare aleyhine maktu harca hükmedilmesi gerekmekte ise de, davalı idare harçtan muaf olup davalı taraf aleyhine hükmedilecek bir harç tutarı bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.

5. Davanın kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde belirtilen karar bireysel başvuru istemine ilişkin olup uyuşmazlığa özgü verilen bir karar olduğu, herhangi bir somut norm denetimine konu olmadığı; ancak 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi sonucu itibarıyla doğrudur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.