"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:...Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/906 Esas, 2023/2723 Karar
DAVA TARİHİ: 08.03.2022
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ:...11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/146 Esas, 2022/390 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; dava konusu ... Mahallesi 26149 ada 3 (eski 2) parsel sayılı taşınmazın imar planında Özel Sağlık Tesisi Alanı olarak ayrıldığını ve taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın... Belediye Meclisinin 04.05.1988 tarihli ve 136 sayılı kararıyla onaylanan ...mar Planına istinaden hazırlanan ve Belediye Encümeninin 29.11.1988 tarihli ve 3177 sayılı kararı ile onaylanan 81031 No.lu parselasyon planı ile Kamu Ortaklık Payından oluşturulduğunu ve 11.261 m² yüzölçümünde tescilinin sağlandığını, onaylı imar planına göre Sosyal Tesis Alanı yapılaşma koşulu ile Emsal=0.80, Hmax=9.50 m olarak belirlendiğini, daha sonra... Belediye Meclisinin 02.05.1997 tarihli ve 135 sayılı kararıyla onaylanan ve...Büyükşehir Belediye Başkanlığının 11.08.1997 tarihli yazısı ile onaylanan Çukurca Mahallesi Revizyon İmar Planına istinaden... Belediye Encümeninin 11.12.1997 tarihli ve 5634 sayılı kararı ile onaylanan 81176 No.lu parselasyon planı ile 181 m²lik kısmının yola giden alan olarak ayrıldığı geriye kalan 11.080 m²lik kısmın ise 26149 ada 2 sayılı parsele tahsis edildiğini, ...aliliği Halk Sağlığı Müdürlüğünün 09.12.2014 tarihli ve 689275 sayılı yazısı ile ilçe genelinde imar planındaki kullanım kararı sağlık alanı olan ve mülkiyeti şahıslara ait taşınmazlara Bakanlık hizmetleri kapsamında ihtiyaç bulunmadığından plan tadilatı yapılarak sağlık alanı kullanım kararının değiştirilmesinin istenildiğini, bu talebe istinaden... Belediye Meclisinin 02.06.2014 tarihli ve 418 sayılı kararıyla uygun görülerek,...Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.08.2015 tarihli ve 1534 sayılı kararıyla “Özel Sağlık Tesisi Alanı” olarak belirlendiği, böylece parsel üzerindeki kamu kullanımı kısıtlığının kaldırılarak parsel maliklerine kullanım kararı doğrultusunda serbestçe kullanabilme imkânının sağlanmış olduğunu, ayrıca 27.04.2002 tarihinde askı ilanı ile ilan edilmek suretiyle kesinleşen 81 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan sınırlandırma çalışmaları ile söz konusu parselin... Devlet Ormanı Alanı sınırları içerisine alındığını, buna ilişkin olarak müvekkili belediye tarafından açılan davada...1. Batı Kadastro Mahkemesinin 2013/103 Esas, 2018/50 Karar sayılı ilamıyla, 11.261 m² yüzölçümlü parselin 9.233,38 m²lik kısmının orman kadastrosu çalışmaları sırasında... Devlet Ormanı tahdit sınırları içerisinde kaldığı, ancak orman niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, orman kadastro tespitinin bu miktar yönünden iptali ile orman tahdit sınırları dışarısına çıkartılmasına karar verdiği, bu nedenle sağlık alanı olarak ayrılan ve sonradan özel sağlık alanı olarak kullanım değişikliği yapılan parselin müvekkili belediye tarafından etrafının tel örgü ile çevrilerek ağaçlandırılmasının söz konusu olmadığını, açıklanan ve resen belirlenecek nedenlerle, öncelikle yargı yolu yönünden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiilen el atmanın olmadığını, imar planındaki konumu dikkate alındığında maliklerin tasarruf imkânının kısıtlanmadığını, hukuki el atmadan dolayı idari yargının görevli olduğunu, daha önce açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verildiğini, bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, imar planına karşı dava açılmadığından kesinleştiğini, taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrilerek ağaçlandırılmasından Orman Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu, bedelin fazla, kararın hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 11.261,00 m² yüzölçümlü olarak 1988 onay tarihli imar planında "Sosyal Tesis Alanı" kullanımına ayrılmış iken 1997 onay tarihli revizyon imar planı ile "Çankaya Belediyesi Sağlık Tesis Alanı" kullanımına ayrıldığı, ancak Sağlık Bakanlığınca kamulaştırılmasının mali külfet getireceği, bu nedenle özel şahıslara ait kısımların kullanımdan çıkartılmasını talep etmesi ve açılan el atma davaları nedeniyle kullanım kararının "Özel Sağlık Tesisi Alanına" dönüştürülmesine ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin... Belediye Meclisinin 02.06.2015 tarihli ve 418 sayılı kararıyla uygun görülerek,...Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.08.2015 tarihli ve 1534 sayılı kararıyla onaylandığı, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile mülkiyeti şahıslara ait olan 9.132 m²lik 26149 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kullanım kararının "Özel Sağlık Tesisi Alanı" olarak belirlendiği, kamu mülkiyetinde kalan yaklaşık 2.129 m²lik kısmın ise sağlık tesis alanı olarak düzenlendiği, taşınmaz üzerinde kullanım amacına uygun herhangi bir yapı ya da tesis bulunmamakla birlikte etrafının tel çitle çevrilmek suretiyle ağaçlandırıldığı, dava konusu taşınmazın paydaşlarınca ... aleyhine açılan ve davanın kabulüne dair verilen kararların istinafı üzerine Daireye intikal eden dava dosyalarında, 2011 yılında açılan davalarda taşınmaza fiili el atmanın olmadığının tespit edildiği ancak 2012 yılında açılan davalarda hukuki el atma olduğundan bahisle görev uyuşmazlığı çıkartılan davalarda Danıştay Başsavcılığı tarafından fiilen el atmanın varlığı kabul edilerek taleplerin reddedildiği ve davaların adli yargıda görüldüğü, taşınmazın paydaşlarınca ... aleyhine...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/322 Esas, 2013/463 Karar sayılı dosyasında açılan davada, davanın kabulüne dair kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2015/18853 Esas, 24091 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, yine taşınmazın paydaşlarınca...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/175 Esas, 2017/188 Karar sayılı dosyasında ... aleyhine açılan davanın kabulüne dair kararın istinaf edilmesi üzerine Dairenin 2017/3050 Esas, 2018/114 Karar sayılı ilamı ile davalı idarenin istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, bu kararın da Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2018/5476 Esas, 2019/17546 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın daha önceki imar planında... Belediyesi Sağlık Tesis Alanı olarak ayrıldığı, iş bu idare tarafından etrafı tel çitle çevrilip el atılarak üzerinde ağaçlandırma yapıldığı, açılan davaların tarihlerine ve seyrine bakıldığında bu el atma olgusunun 2011 yılından sonra gerçekleştirildiği, daha sonra imar plan revizyonuna gidilerek taşınmazın Özel Sağlık Tesisi Alanı olarak ayrılmasının mevcut el atmayı ortadan kaldırmadığı, taşınmazda şahısların tasarruf imkânının tamamen ortadan kaldırıldığı ve mülkiyet hakkının özüne zarar verildiği, taşınmazın paydaşları tarafından açılan ve istinaf üzerine Dairenin 2020/611 Esas sayılı dosyasında yapılan inceleme sırasında taşınmazın imar uygulaması sonucunda imar planındaki yeni konumunu gösterir paftası, imar planındaki kullanım amacına ilişkin İmar Müdürlüğü yazısı ve teknik bilirkişiden alınan ek raporun birer suretinin yargılamanın uzamaması için iş bu dosya arasına alındığı ve 3 parsel sayılı taşınmaz ile uygulama öncesi 2 parsel sayılı taşınmazın aynı yerde kaldığı, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline ilişkin Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden Kanun'a aykırılık bulunmadığını, davacıların tapularının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi ve Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 26149 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1988 onay tarihli imar planında "Sosyal Tesis Alanı" kullanımına ayrılmış iken 1997 onay tarihli revizyon imar planı ile "Çankaya Belediyesi Sağlık Tesis Alanı" kullanımına ayrıldığı, Sağlık Bakanlığınca kamulaştırılmasının mali külfet getireceği, bu nedenle özel şahıslara ait kısımların kullanımdan çıkartılmasını talep etmesi üzerine 2015 yılı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile aynı yerde mülkiyeti şahıslara ait olan 9.132 m²lik 26149 ada 3 parsel sayılı taşınmaza şuyulandığı ve imar planında kullanım amacının "Özel Sağlık Tesisi Alanı" olarak belirlendiği, dosya içindeki fen bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmaza ağaçlandırma yapılmak ve etrafı tel örgü ile çevrilmek suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.
4. Buna göre; Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyalarında davalı idarece el atıldığının kabulü ile davalı idarenin dava konusu taşınmaza paydaş olduğu da gözetildiğinde kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
6. Buna karşın, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, Ek Madde 4 ün eldeki davaya uygulanamayacağı anlaşılmakla, nispi harca hükmedilmesi gerektiği ve bu hususun resen gözetilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) bendinin harca ilişkin (5) numaralı alt bendinin tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine "Alınması gereken 84.362,85TL karar harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 20.744,49TL harcın mahsubu ile bakiye harç 63.618,36TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından dava açılışında yatırılan 80,70TL peşin harcın, 80,70TL başvurma harcının ve 20.663,79TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,'' cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı temyiz harcının alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.