Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1485 E. 2024/7207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında hükmedilen vekalet ücretinin maktu veya nispi olarak belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da imar planında okul alanı olarak belirlenmesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma hukuksal olgusunun gerçekleştiği ve 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 4’ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca tabi olan davada, vekalet ücretinin de maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2843 Esas, 2023/3118 Karar

DAVA TARİHİ: 06.01.2022

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/12 Esas, 2022/377 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara ili, ..., ... Mahallesi 26759 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, taşınmaza okul yapılarak el atıldığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü zaman, zamanaşımı ve yargı yolu itirazlarının olduğunu, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, açılan davanın yerinde olmadığını, dava konusu talebin hukuki bir dayanağının olmadığını, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda yapılan değişikliklerin gözetilmesi gerektiğini, taşınmaza kamulaştırmasız el atma unsurlarının gerçekleşmediğini, husumetin belediyelere yöneltilmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; görev, zamanaşımı, hak düşürücü süre itirazlarını tekrar ettiklerini, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atılmadığını, bu nedenle yargı yolu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, husumetin belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, bir kısım hissedarlar tarafından Ankara 13. ve 15. İdare Mahkemelerinde açılan davaların devam ettiği, başka hissedarlar tarafından açılan davaların kazanılmış hak oluşturmayacağını, raporun yetersiz bedelin yüksek olduğunu, faizde ıslah tarihinin gözetilmediğini, vekâlet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla dava konusu taşınmazın 1989 onay tarihli uygulama imar planında “okul yeri (lise)” alanı olarak ayrıldığı, davacının dava konusu taşınmazda hissesi oranında malik bulunduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın boş arsa görünümünde olduğu, üzerlerinde herhangi bir yapı ve tesisin bulunmadığının bildirilmiş olduğu, davalı idare tarafından imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık süre içinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılması yönünde herhangi bir işlem yapılmadığı, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiğinden arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve hüküm altına alınan bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 4 üncü maddesi gereği harcın maktu alınması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci, Ek 1 inci ve Ek Madde 4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, imar planında lise alanı olarak ayrılmış olması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığı kabul edilmek suretiyle tazminata hükmedilmiştir. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca, maktu harca tâbi olan davada harçlandırılan bedel üzerinden hükmedilen vekâlet ücretinin de maktu olması gerektiğinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (6) numaralı bendinde yer alan (54.268,00) sayısının çıkartılmasına, yerine (17.900,00) sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.