"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/168 Esas, 2023/2701 Karar
DAVA TARİHİ : 01.03.2021
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/118 Esas, 2022/706 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Kırşehir ili, ..., Yenice Mahallesi, 226 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacının hissedar olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idarece yol yapılarak el atıldığı gibi imar planında yol alanında kaldığını, bu şekilde kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığından, ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 694.461,00 TL taşınmaz bedelinin karar kesinleşene kadar dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, kesinleştikten sonra ise kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından taşınmaza el atılmadığını, kamulaştırmasız el atma davalarında hükmedilecek bedel için faiz talebinde bulunulduğu takdirde yasal faiz uygulanması gerektiğini, davacının faize ilişkin taleplerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın tümden reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bedelin az olduğunu, davacı aleyhine reddedilen miktar yönünden vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilemeyeceğini, zirai bilirkişi raporuna göre ıslah yapıldığını, faiz hükmünün de hatalı olduğunu, dava dilekçesindeki gibi karar kesinleştikten sonra kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaza el atılmadığını, taşınmaz için fazla bedel belirlendiğini ve emsal incelemesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza fiilen yol yapılarak el atıldığından, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde olmadığı, davacı vekilinin istinaf talebi yönünden 4 Ekim 2022 tarihli ve 31973 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2018/32734 başvuru numaralı Kübra Yıldız vd. kararında belirtildiği üzere davalı idarenin yasal prosedüre uymayarak fiili el atmada bulunmuş olması sebebiyle dava açmak zorunda bırakılan davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi davalı idarenin hukuka aykırı bir eylemi nedeniyle avantajlı hale getirilmesine neden olacağından hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırılması mümkün olamayacağı gibi mülkiyet hakkı ihlaline de sebebiyet vereceğinden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davalarında kısmen ret halinde yargılama giderlerinin tamamının davalı idareden alınması ve reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilememesi, gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde belirtilen karar bireysel başvuru istemine ilişkin olup uyuşmazlığa özgü verilen bir karar olduğu, herhangi bir somut norm denetimine konu olmadığı; ancak 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi sonucu itibarıyla doğrudur.
4. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.