Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1541 E. 2024/7777 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davacı idarenin harçtan muaf olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek, mahkeme kararının harç hükmünün düzeltilmesi gerektiği, diğer yönlerden ise bedel tespitinde ve diğer hususlarda usul ve yasaya uygunluk bulunduğu değerlendirilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/6 Esas, 2023/357 Kara

DAVALILAR: ... vd. vekili Avukat ...

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep ili, ... ilçesi,... Mahallesi 220 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.06.2015 tarihli ve 2014/253 Esas, 2015/557 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava tarihi olan 2014 yılı esas alınmak suretiyle yapılması gerektiğinden münavebe ürünlerinin dekara verim miktarı ve 2014 yılı hasat dönemindeki toptan kilogram satış fiyatları ve üretim giderleri resmi kuruluşlardan getirtilip raporlar denetlenip gerekirse bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile 2013 yılı için hazırlanan maliyet cetveli esas alınarak değerlendirme yapan rapora göre hüküm kurulması, 06.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda 18.900 m²lik kısmın zeytinlik, 5.700 m²lik kısmın fıstıklık ve 21.900 m²lik kısmın ise tarla olduğu tespit edilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda %50 fıstıklık, %20 zeytinlik ve %30 kapama bağ olarak değer biçildiği anlaşılmakla yüzölçümlerine ilişkin çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, kabule göre de idarece 2013 tarihinde düzenlenen kıymet takdir raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerinde 12 adet 20 yaş, 23 adet 17 yaş, 23 adet 15 yaş olmak üzere toplam 58 adet ve 1-7 yaş 478 adet Antep fıstığı olmak üzere toplam 536 adet antepfıstığı tespit edilmekle muhdesatların yaşları konusunda idarece yapılan ve yukarıda belirtilen tespitler doğrultusunda değerlendirme tarihine göre verim çağındaki toplam 58 adet Antep fıstığının kapladığı alan tam olarak tespit edilerek bu kısım üzerinde bulunan verim çağındaki tüm ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek ortalama verim miktarları ve üretim masrafları ile dava tarihi itibarıyla ortalama kg. satış fiyatları İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile diğer resmi kuruluşlardan getirtilerek, kapama fıstıklık olarak belirlenecek net gelirine göre bu bölümün bedelinin belirlenmesi ve kıymet takdirine göre dava tarihinde 2-8 yaş aralığında olan 478 adet verim çağında olmayan Antep fıstığı için ise dava tarihi itibarıyla adet olarak maktu bedelleri İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek fidan bedellerinin tespiti ile kapama fıstık bahçesi dışında kalan kısmının arazi niteliğinde kabul edilerek mutad olarak ekilebilir ürün net gelirine göre belirlenecek metrekare birim fiyatı üzerinde değer biçilmesi gerekirken bu hususlar değerlendirilmeden düzenlenen bilirkişi raporununa göre zemin ve muhtesat bedelleri hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi, 28.04.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince davacı idare harçtan muaf hale geldiğinden ve 7139 sayılı Kanun'la yapılan değişik gereğince bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, 06.04.2021 tarihli ve 2020/80 Esas, 2021/113 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 06.04.2021 tarihli ve 2020/80 Esas, 2021/113 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın kapama bağ olan kısmına gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş ise de Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağı gözetilmeden brüt gelirin yaklaşık 1/8'i oranında masraf düşülmek suretiyle hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre fazlaya hükmedilmesi ve kabule göre de bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele ilk karar tarihine, bozma sonrası artan bedele ise son karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedildiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadığını, kapitalizasyon faizi ve münavebe deseninin hatalı belirlendiğini, fıstık fidanlarına ayrı değer biçilmesinin hatalı olduğunu, zeytin ve fıstık için periyodisite uygulanması gerektiği gözetilerek iki yıllık verim ortalamasının alınması gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın niteliği, ürün çeşidi, ağaçların yaşı, bakım durumu gibi özelliklerin brüt gelirin üretim masraflarına oranını değiştireceğini, masraflar yüksek belirlenerek müvekkillerinin mağdur edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aynı temyiz sebeplerinin Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunulan dilekçelerinde belirtildiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Davacı idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine ''davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harçların yatıran tarafa iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.