Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1546 E. 2024/8768 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara biçilen bedeller ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi değerlendirilerek, mahkeme kararının davacı lehine kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/253 Esas, 2023/360 Karar

DAVA TARİHİ : 04.04.2012

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, Kirazlı Mahallesi 2009 parsel sayılı taşınmazda 13.02.1989 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması ile 131 m²sinin bedele dönüştüğünü, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile bedele dönüşen kısım için takdir edilen bedelinin artırılarak, bu bedele ödeme yapılmış olması halinde ödeme tarihinden, ödeme yapılmamışsa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazında bulunarak görevli yargı yerinin idari yargı olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi hükmüne istinaden davalı ... tarafından imar uygulaması yapıldığını ileri sürerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.03.2020 tarihli ve 2018/15 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Bağcılar ilçesi, Kirazlı Mahallesi 2009 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Geçici madde 12 uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş; ancak dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede bulunan ve aynı yılda tapuya tescil edilen imar uygulamasına tabi tutulan 1763 parsel sayılı taşınmaza, imar uygulamasının tapuya tescil edildiği Nisan 1989 tarihi itibarıyla 0.57 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemizin de denetiminden geçerek 2018/7105 Esas, 2018/25505 Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşıldığından, bilirkişi kurulundan aynı konumda bulunan taşınmaz için tespit edilen metrekare değerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük olduğunu, aynı mevkiide aynı değerlendirme tarihi ile 0,75 TL/m², 0,80 TL/m² bedellerin kabul gördüğünü, tescil tarihi 1989 olduğundan nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı idare lehine verilen vekâlet ücretinin kaldırılması gerektiğini ve talebimiz doğrultusunda tespit edilen bedele dava tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini ve yargılama giderlerinin tamamının davalı idare üzerine tahmil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek olduğunu, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.092004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.

3.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a) (6) numaralı bendinin tümü ile hükümden çıkarılması,

b)Yargılama giderlerine ilişkin (7) numaralı bendindeki “6.255,35 TL yargılama giderinden ” ibaresinden sonra gelen kısım hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.