Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1643 E. 2024/8015 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zarar olup olmadığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın satışına ilişkin resmi senet ve vekaletnamenin sahte olmadığı, kat irtifakının kuruluş işlemleri sırasında sahte vekaletname ile işlem yapıldığına dair bir tespit bulunmadığı, davacıların zararının tapu memurlarının eylemiyle illiyet bağı bulunmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/536 Esas, 2023/1662 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/366 Esas, 2022/5 Karar

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri murisinin Ankara ili, ..., 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki C blok 2 numaralı bağımsız bölümü dava dışı ............,ndan 02.04.2004 tarihinde satın aldığını, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas sayılı dosyasında kat irtifakının mevzuata aykırı olarak kurulduğu tespit edilerek tapunun iptali ile davalı Kooperatif adına tesciline karar verildiğini çeşitli bağımsız bölümlerin satışına ilişkin Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, tapu kaydının iptali nedeniyle müvekkilinin zararının oluştuğunu, Hazinenin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek davacının satın aldığı bağımsız bölümün güncel değerinin tespiti ile davalı Hazineden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, illiyet bağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; murise ait tapu kaydının tapu sicilinde yapılan usulsüzlükler nedeniyle iptal edildiğini, Devletin kusursuz sorumlu olduğunu, kat irtifakı kurulurken usulsüzlükler ve sahtecilik yapılmış olduğunu, çeşitli bağımsız bölümlere ilişkin açılan davada Ağır Ceza Mahkemesince Devletin sorumlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 30.06.2003 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, C Blok 2 nolu bağımsız bölümün 30.06.2003 tarihinde kat irtifakı yoluyla SS Özyeniyurt Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, C blok 2 nolu bağımsız bölümün yükleniciye düşen dairelerden olduğu, ..., ... Mahallesi 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan C Blok 2 nolu bağımsız bölümün Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 30.06.2003 tarihli ve 2003-29700 sayılı vekaletnamesi gereğince S.S Özyeniyurt Konut Yapı Kooperatifini temsilen ... ve..........,’ın müştereken Ankara 11. Noterliğinden verilen 13.11.2003 tarihli ve 17686 sayılı vekaletnameye istinaden vekil ..... oğlu ........, tarafından satılmakla 20.11.2003 tarihli ve 9169 yevmiye numarasıyla ........., adına tapu kütüğüne tescil edildiği, ondanda 02.04.2004 tarihinde satış yoluyla davacıların miras bırakanı ..........., adına tapuya tescil edildiği, Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas, 2009/105 Karar sayılı ilam kararıyla “Dava konusu 46264 ada 1 parselde bulunan bir kısım bağımsız bölümlerin sahte vekaletnameler düzenlenerek üçüncü kişilere satıldığından bahisle yüklenici .... San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilileri ve ... Tapu Sicil Müdürlüğü yetkilileri hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından dolayı Sincan 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/124 Esas sayılı dosyasında kamu davası açılmış ve dava derdest ise de anılan kamu davasında verilecek olan kararın, eldeki davanın sonucunu olumlu veya olumsuz yönde etkilemesi ihtimali bulunmadığından, bu hususun bekletici mesele yapılmadığı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların haklarının arsa sahiplerine karşı korunabilmesi için yüklenicinin arsa sahibine karşı olan edimini yerine getirmesinin zorunlu olduğu, yüklenici hak kazanmış ise ondan satın alanlarında hak kazanacakları, dava konusu 46264 ada 1 parsel üzerinde yapılan üç bloktan ibaret inşaatın tümünün %13-14 oranında tamamlandığı, yüklenicinin temerrüde düştüğü ve inşaatı eksik bırakarak %14 seviyesinde iken terk ettiği, bu sebeple de Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/16 Esas - 2006/209 Karar sayılı ilamıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği, inşaatın tamamlanma oranı dikkate alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, yüklenicinin, arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmediği saptandığından, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların TMK'nın 1023. maddesinden faydalanamayacakları, zira inşaatın kat karşılığı yapıldığını, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı olan edimlerini yerine getirmeleri halinde hak sahibi olacaklarını bilmeleri gereken alıcıların henüz tamamlanmamış ve sadece tapuda kat irtifakı gerçekleştirilmek suretiyle oluşturulan sanal daireleri almalarında hukuken korunması gereken bir iyiniyetin varlığından da söz etmenin mümkün olmadığı, işin başında yükleniciye bir kısım tapu paylarının arsa sahibi tarafından geçirilmesi, avans olarak yapılan ödeme niteliğinde olup, sözleşmenin feshi halinde bu tapu paylarının BK’nun 108.maddesi uyarınca arsa sahibine geri dönmesi gerektiği, arsa sahibi davacı kooperatif ile davalılardan yüklenici arasında imzalanan 22.08.2001 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği feshin geriye etkili olması nedeniyle buna dayalı yapılan kat irtifakı ile yine bu kat irtifakına istinaden gerçekleştirilmiş olan tüm bağımsız bölüm satışlarının iptalinin gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, A blok 1, 2, 4 ila 29, 32, 35, 36, 37, 38, 39, B blok 12, 26, 27, 29, 30, C blok 2, 5, 7, 8, 10, 12, 13, 14, 16 ila 28, 30,31, 32, 33, 35 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ve davacı kooperatif adına tesciline, C blok 6, 15, 29, 34 nolu bağımsız bölümler davacı şirket adına kayıtlı olduğundan anılan yerlere ilişkin davanın reddine karar verildiği, temyiz ve karar düzeltme istekleri reddedilerek 21.03.2013 tarihinde kesinleştiği, bu kararda eldeki davanın davacılarının miras bırakanı olan........,’ın taraf olarak yer aldığı, kararın infazı üzerine 21.06.2013 tarih 22916 yevmiye numarasıyla ...........,Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, bunun üzerine davacıların istinafa konu davayı açtığı anlaşıldığını, davacılar vekili kat irtifakının sahte vekaletname kullanılarak ve eksik belgelerle usulsüz olarak kurulduğunu, tapu memurları hakkında sahtecilik suçundan Ankara Batı 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/124 esas sayılı dosyada ceza verildiğini, S.S Özyeniyurt Konut Yapı Kooperatifi tarafından açılan dava sonucunda tapu kaydında yapılan usulsüzlükler sebebiyle Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas, 2009/105 Karar sayılı ilamıyla tapu kaydının iptaline kooperatif adına tescile karar verildiğini, tapu sicilinin hatalı tutulduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemiyle eldeki davayı açmış ise de; müfettiş raporunda kat irtifakının kurulumu sırasındaki belgelerin ve imzaların eksik olduğu belirtilmiş, sahtecilikten söz edilmediğini, aksine kooperatif yetkililerinden ... ve ... müfettiş soruşturması sırasındaki ifadelerinde 2 nolu bağımsız bölümünün satışı sırasında kullanılan Ankara 11.Noterliği’nce düzenlenen 13.11.2003 tarih 17686 yevmiye nolu vekaletnameyi kendilerinin verdiklerini bildirdiklerini, Ankara Batı 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/124 Easas, 2015/175 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; anılan ceza davasında davacıların ve miras bırakanlarının taraf olarak yer almadığı, tazminat istemine konu 2 nolu bağımsız bölümün ...........,’na satışına ilişkin resmi senet ve satış sırasında kullanılan vekaletnamenin sahte olduğuna, yine ......., tarafındanda davacıların miras bırakanı .........,’a satışına ilişkin resmi senedin sahte olduğuna ilişkin iddia ve bu yönde tespitin olmadığı, yine kat irtifakının kuruluş işlemleri sırasında sahte vekaletname ile işlem yapıldığına dair tespitin bulunmadığını, 2 nolu bağımsız bölümün yükleniciye düşen dairelerden olduğu, kat irtifakının kooperatif tarafından kabul edilerek 2 nolu dairenin satışı yönünde yükleniciye yetki verildiği anlaşıldığını, bu durumda kat irtifakının eksik belgelerle ve talep olmaksızın kurulmasının sonuca etkisi bulunmadığını, nitekim aynı iddialarla açılan ve istinafa konu dava ile aynı nitelikte olan tazminat davasının reddine ilişkin Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/388 Esas, 2018/162 Karar sayılı kararıyla yönelik istinaf başvurusu dairece esastan reddedilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/3773 Esas, 2021/11648 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiğini, davacıların zararı ile tapu memurlarının eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını bu durumda davacılar, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazineden tazminat istemeyeceğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. SS Özyeniyurt Konut Yapı Kooperatifi ve diğer arsa sahipleri arasında Ankara ili, ..., ... Mahallesi 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapı yapılması yönünde yüklenici ........., İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Ankara 1. Noterliğinde düzenlenen 22.08.2001 tarihli ve 15254 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı, 30.06.2003 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, C Blok 2 nolu bağımsız bölümünün kat irtifakı yoluyla .........., Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın vekil aracılığıyla 3. şahsa satıldığı akabinde de 02.04.2004 tarihinde davacılar murisine satıldığı, ancak arsa maliki kooperatif tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararıyla kabul edilerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve kooperatif adına tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, dava konusu bağımsız bölüme ilişkin akit tablolarının ve vekaletnamenin sahteliğinin iddia edilmediği ve bu hususta bir tespitte bulunmadığı, bu itibarla 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.