Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1654 E. 2024/6702 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada, seri dava niteliğinin kabulü ve buna bağlı olarak vekalet ücretinin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Seri dava şartlarının oluşmadığı, bu nedenle karar tarihindeki tarife uyarınca tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedildiğinden karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/355 Esas, 2022/599 Karar

DAVA TARİHİ: 02.07.2020

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının onamasına karar verilmiştir.

Davacı vekilince, Dairece verilen karardaki maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, maddi hatanın düzeltilmesi istemli dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı vekilinin maddi hata düzeltilmesi talepli dilekçesinin incelenmesinde; davacı vekilince temyiz harcı süresinde yatırılarak karar temyiz edildiği halde, maddi hata sonucu davacı tarafın temyiz isteminin değerlendirilmediği, sadece davalı idarenin temyiz istemi yönünden inceleme yapıldığı, bu nedenle davacı tarafın isteminin temyiz yolu olarak incelenmesi gerekirken bu hususta maddi hata yapıldığı anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 27.11.2023 tarihli ve 2023/6124 Esas, 2023/11671 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 607 ada 32 parsel sayılı taşınmazda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıklarını, bu nedenle ilgili şerhin konulduğunu belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda ise seri vekâlet ücreti uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2020 tarihli ve 2020/597 Esas, 2020/960 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2021/758 Esas, 2021/2694 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar veren mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ancak Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin 01.03.2021 tarihli ve 5952 yevmiye numarası ile terkin edildiği anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve eldeki davanın seri dava niteliğinde olduğunun kabulü ile aynı gün karara çıkan aynı nitelikteki dosya sayısı nazara alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin % 50'sine hükmedilmek suretiyle karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamı üzerine yeniden yargılama yapan yerel mahkemenin maddi hataya düşerek huzurdaki 1 adet davayı seri dava olarak kabul edip vekâlet ücretinin %50'sine hükmettiğini, Avukatlık kariyeri boyunca davalı yana karşı, "Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini" konulu yalnızca 1 adet dava açmış olmasına rağmen açtığı davanın "seri dava" olarak değerlendirilmesinin hukuk ve mantık dışı olduğunu, davalı idarenin kanunen elinde olmayan bir yetkiyi kullanma yoluna giderek yalnızca mahkeme kararıyla elde edebileceği bir neticeyi doğrudan elde etmeye çalıştığı ve binlerce şerh terkini davasının açılmasına sebebiyet verdiğini, bunun sonucu olarak da vekâlet ücretine katlanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeterli araştırma yapılmadan seri dava olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tapu kaydına davalıdır şerhi konulmaması halinde dava konusu taşınmazın mülkiyetinin devri durumunda irtifak haklarının tescil edilemediğini, bu nedenle oluşacak kamu zararının önüne geçmek amacıyla 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde tanınan imkanı kullanmaktan başka çare kalmadığını, şerhin irtifak hakkının tescili yapılıncaya kadar geçici bir tedbir niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3.Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Eldeki davanın seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesinde sayılan şartları sağlamadığı anlaşıldığından, karar tarihindeki tarife uyarınca tam vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü İlk Derece Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (3) numaralı bendinde yer alan “AAÜT'nin 22. maddesi uyarınca 4.600,00 TL” ibaresi çıkartılması, yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.