Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1694 E. 2024/6924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin net gelir metoduna göre belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükmün usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1685 Esas, 2023/2188 Karar

DAVA TARİHİ: 13.02.2019

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/272 Esas, 2023/183 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 133 ada 64 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı alınmadan taşınmazın bir kısmından fiilen yol geçirildiğini, yapılan yolun ana arter yol olarak kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bir kısmına fiilen el atıldığını belirterek belirlenecek tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili idare aleyhine dava ikame etmeden önce uzlaşma talebinde bulunması gerektiğini, iş bu hususun dava şartı olduğunu, dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca davanın husumet açısından da reddi gerektiğini, davacı vekilinin faiz talebinin dinlenemeyeceğini, davacı tarafın kamulaştırmasız el atmanın vuku bulduğu tarihi açıklaması ve ispatlamasının gerektiğini, netice olarak davanın reddine, kabulü halinde ise taşınmazın müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu yerde sorumluluğun müvekkili idarede bulunmadığını, işbu davanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ... Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmazdan geçen ana arter...-... Caddesinin 17.12.2009 tarihli ve 2009/8-1 sayılı UKOME kararına göre ana arter listesine alındığı belirtildiğini, söz konusu yolun 28.01.2005 tarihli Köy Hizmetleri Protokolü ile idareye devredilen yollardan olup taşınmazın Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma işlemine tabi tutulup tutulmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda irtifak değer düşüklüğü hesabında maddi hata yapıldığını, maktu harç ve vekâlet ücreti yerine nispi harç ve vekâlet ücretine karar verilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, dava konusu taşınmaza 1983 yılı sonrası el atıldığından nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde bulunduğu belirtilerek, irtifak sebebi ile değer kaybının hatalı hesaplanması nedeniyle resen yapılan hesaplama sonucu belirlenen değer üzerinden karar verilerek ve davalıdan fazla harç alınmasına karar verilmesi hatalı olduğundan hüküm bu husustan düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 133 ada 64 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.