Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1728 E. 2024/7682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu iddiasıyla itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yaparak, üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alıp yıpranma payı düşerek ve ağaçlara yaş, cins ve verim durumuna göre değer biçmesinde bir isabetsizlik görülmediği, usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/4266 Esas, 2023/4120 Karar

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/691 Esas, 2023/339 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ..., Deniş Mahallesi 767 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, raporda taşınmaz üzerinde bulunan ağaç bedellerinin hatalı hesaplandığını, emsal alınan satış verilerinin kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda kamulaştırma bedeli belirlenirken kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen yıpranma paylarından farklı ve daha düşük oranlarının belirlendiğini, raporda zirai muhdesat bedeli başlığı altında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu; ancak davanın seri dava olup Mahkemece davalı yan yararına maktu vekâlet ücretinin tamamına hükmedilmesinin hatalı olduğunu Mahkeme tarafından hatalı şekilde müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedelinin son derece düşük olduğunu, bilirkişi raporuna itiraz ettikleri hâlde itirazlarının reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın arsa birim değerinin çok düşük hesaplandığını, düzenleme ortaklık payının çok yüksek belirlendiğini, bilirkişi kurulunca belirlenen yapı ve muhdesat değerlerinin de çok düşük olduğunu, günümüzde herşeyin fiyatının kat kat arttığı bir ortamda belirlenen bu bedellerin günümüz ekonomik şartlarına göre son derece az olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın değerinin yeniden belirlenmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planının bulunmadığı, kırsal yerleşim alanında kaldığı, belediye hizmetlerinden yararlanabilecek durumda olduğu anlaşılmış olup, 6360 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi ile Manisa Büyükşehir Belediyesinin kurulduğu ve köylerin tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleye dönüştükleri ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ...,... Mahallesinde bulunan taşınmaza ilişkin 2022/8631 Esas sayılı bozma kararı dikkate alındığında, taşınmazın arsa niteliğinde kabulü yerinde bulunmuştur. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi, aynı mahallede taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesine uygun emsal bulunamadığından... Mahallesinden emsal alınması, bilirkişi raporunda ayrıntılı kıyaslama yapılarak metrekare birim değerinin hesaplanması emlak vergisine esas rayiç değerler dikkate alındığında yerinde görülmüştür. Her ne kadar, taraf vekillerince düzenleme ortaklık payı kesintisi yöntem ve oranına itiraz edilmiş ise de; dosya içinde mevcut ... Belediye Başkanlığının yazısı ile taşınmazın çevresinde imar uygulaması yapılan taşınmaz bulunmadığı bildirildiğinden, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine uygun şekilde % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması doğrudur. Taşınmazın üzerindeki yapılara, dava tarihi itibariyle yayınlanmış bulunan 2022/3 dönem yapı yaklaşık maliyet cetveli esas alınıp, bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda belirli yaş ve özelliklerine uygun oranda yıpranma payı düşülerek, ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına uygun maktu değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur; ancak taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacı idareye aidiyetine dair hüküm kurulmamış olması ve davacı idare tarafından dosyaya sunulan evrakın incelenmesinde, aynı tarihte açılıp aynı tarihte duruşması yapılan 29 dava bulunduğu anlaşıldığından seri dava kabul edilmesi ve davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesine göre belirlenmemesi doğru görülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca maddesi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesideğer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.