Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1729 E. 2024/8948 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve vekâlet ücretinin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz değerlendirmesinde ve yapının değerinin hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak birden fazla davalının aynı vekil tarafından temsil edildiği durumlarda tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3439 Esas, 2023/2387 Karar

DAVA TARİHİ : 22.02.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/70 Esas, 2022/358 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Buca ilçesi, Çamlık Mahallesi 3452 ada 199 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmaya ilişkin Belediye Encümeni kararının gerekçesinin yeteri kadar açık olmadığını, dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından belirlenen bedelin düşük olduğunu, yapılacak keşif neticesinde gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tescil ve terkin işleminin tapu kaydındaki takyidatlardan ari olarak yapılmasına ilişkin hüküm kurulmadığını, dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelin kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelden yüksek olduğunu, kendisini vekille temsil eden davalılar lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir vekil için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dosyaya sunduğu emsal değer üzerinden değerlendirilme yapıldığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, taşınmazın metrekare birim bedelinden %45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığını, bu oranın daha düşük ve hatta hiç olmaması gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, bilirkişilerce gerekli araştırmaların yapılmadığını, emsal alınan taşınmaz satışının eski tarihli olduğunu, dava sonuçlanmadan su sayacı sökülerek müvekkilinin taşınmazdan yararlanma hakkının gasbedildiğini, davacı idare tarafından kamulaştırma amacına aykırı hareket edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın dosyaya celp edilen belgelere göre arsa olarak nitelendirilmesinin doğru olduğu, emsal olarak alınan 8102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, satışa esas resmi senedi ve imar durumu hakkında Daireye intikal eden başka bir dosyadan temin edilen bilgi ve belgelerin dosya arasına alınarak, bilirkişi raporunun denetiminin yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza emsal olarak 8102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın emsal alınmasında bir olumsuzluk görülmediği, ayrıca aynı kamulaştırma kapsamında bu emsalin Daireye istinaf incelemesi için gelen başka dosyalarda da uygulanmış olması nedeniyle değerlendirmede birlik sağlayacağından aynı emsal ile sonuca gidilmesinin uygun bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine teknik olarak uygun olduğu, dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiğinin görüldüğü, alınan emsalin uygun olduğu, gelen müzekkere cevaplarına göre dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kadastro parseli, emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olduğu, dolayısıyla bilirkişi raporunda %45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının doğru olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan davalılara ait yapıya değerlendirme tarihi olan 2021 yılına ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayınlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapının sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değerlendirme yapıldığı ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara da yaş, cins ve verim durumları dikkate alınmak suretiyle bedellerini belirleyen bu rapora göre oluşturulan kararda usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Buca ilçesi, Çamlık Mahallesi 3452 ada 199 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Buna karşın; dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) ve (8) numaralı bentlerinin hükümden tümüyle çıkartılması, ayrı bir bent olarak "Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak kendilerini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davalı ...'dan alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkmesine gönderilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.