"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2188 Esas, 2023/1909 Karar
DAVA TARİHİ: 26.06.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/143 Esas, 2022/216 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep ili, ..., ... Mahallesi, 476 ada 42 parsel sayılı taşınmazın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerinin kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca yasal süresi içinde Gaziantep 3. İdare Mahkemesinin 2020/ 588 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma kararının iptali için dava açıldığını, bu iptal davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafın kamulaştırma bedeli olarak takdir ettiği bedelin düşük kaldığını, dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılarak taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin kamulaştırma yetkisi yol ve meydana denk gelen kısımla sınırlı olup ticari yapı adasına denk gelen kısımda kamulaştırma yetkisi bulunmadığını, imar planında yol ve meydana denk gelen alan tespit edilip bu kısmın değerinin hesaplanması gerektiğini, ticari alana denk gelen kısımlarda kamu yararı kararı alınamayacağından kamulaştırma işlemi de yapılamayacağını, eski tarihli satış olan emsallerin esas alınmasının hatalı olduğunu, hem kök raporda hem de ek raporda emsal olarak esas alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın benzer nitelikte olmadığını, belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazda bulunan yapı yan parseli de içine almaka olup kamulaştırma halinde yapının bir bölümünün yıkılacağını, yapının kalan kısmının kullanıma uygun hale gelmesi için inşaat ve onarım yapılması gerektiği hâlde, bilirkişi raporunda bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, raporun hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, davalı dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olup kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak ve üzerinde bulunan binaya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi ile tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.