"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1564 Esas, 2023/293 Karar
DAVA TARİHİ: 02.02.2021
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/79 Esas, 2021/435 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 127 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin banka hesabına yatırılarak noter tebligatlarının yapıldığını, taşınmaz maliklerince müvekkili idare aleyhine ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/162 Esas, 1998/274 Karar sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açıldığını ve hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, böylece kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, buna karşılık davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça noter tebligatı yapılmasına rağmen müvekkili tarafından ferağ işlemi yapılmadığı iddia edilmiş ise de, beyanların gerçeği yansıtmadığını, davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin müvekkiline ödendiğinin de ispat edilemediğini, kamulaştırma işlemine ilişkin dava açılması öncesinde gönderilen noter tebligatında takdir olunan kamulaştırma bedelinin Ziraat Bankası ...Şubesine yatırıldığı beyan edilmiş ise de, bu yönde bir makbuz sunulmadığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun ve ispat edilemeyen davanın reddi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya usulüne uygun ferağ daveti yapılmadığı gibi kamulaştırma bedelinin ödendiği de ispat edilemediğinden davanın kabulünün hatalı olduğunu, idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda dava konusu taşınmazın tamamı için davacı idare tarafından kamulaştırma işlemine başlandığı, kamulaştırma işlemine karşı davalı tarafından açılan tezyidi bedel davasında ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/162 Esas, 1998/274 Karar sayılı kararı ile takdir edilen bedelin artırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davalı tarafından artırılan bedelin tahsili için ...2. İcra Müdürlüğü tarafından davacı idareye icra emri gönderildiği; ancak artırılan bedelin ödendiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi idare tarafından dava konusu taşınmaz için takdir edilen bedelin de milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edildiğine dair dekontun dahi ibraz edilemediği anlaşılmış olmakla İlk Derece Mahkemesince tescil kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2492 sayılı Kanun kapsamında noter aracılığıyla tebligatları çıkartılmış, dava konusu taşınmaz göl alanında kalmakla birlikte bu durum ve yapılan kamulaştırma işlemi tüm maliklerce bilinmektedir, bu yüzden şimdiye kadar taşınmaz maliklerinin idareye bu konuya ilişkin bir başvuruları da olmamış, usulünce yapılan kamulaştırma işleminin kesinleştiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamına göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi eski 521 (yeni 127 ada 73) parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığı, dava konusu parsel için taşınmaz malikleri tarafından ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/162 Esas, 1998/174 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve dava sonucu karar verilen bedelin icra takibine konularak, idarece ödenmesine ilişkin karar alındığı anlaşıldığından davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.