Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1755 E. 2024/1559 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedeli için açılan davanın, idare tarafından valilik komisyonuna başvuru yapılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karşı açılan temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Fiilen kamulaştırmasız el konulan ve baraj gölü altında kalan taşınmaz için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun baraj sahasına mücavir taşınmazlar için öngörülen valilik komisyonuna başvuru şartının uygulanamayacağı ve davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2044 Esas, 2022/2496 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi

Dairemizin 16.10.2023 tarihli yazısı ile ilamda yapılan maddi hatanın düzeltilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesinden istenilmesi üzerine, dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla yapılan incelemede; Dairemizin 25.05.2023 tarihli ve 2022/15987 Esas, 2023/5341 Karar sayılı kararının Dairemizde bulunan fiziki imzalı aslının Samsun Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin olduğu, UYAP sistemine de karar sonucunun bozma olarak işlendiği halde, UYAP sistemine yüklenen karar evrakına onama ilamının eklendiği anlaşılmakla; bu maddi hatanın düzeltilmesi için dosya ele alındı.

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çorum ili, Osmancık ilçesi, ... köyü 182 ada 5 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı olması nedeniyle dava açmadan yazılı olarak davalı idareye başvurduklarını, dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasını istediklerini, kendilerine henhangi bir cevap verilmediğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihinde tapuya kayıtlı olmadığını, komşu taşınmazlar hakkında kamulaştırma kararı verildiğini, kamulaştırma projesi veya haritanın celp edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın sular altında kaldığını, uzlaşmak için valilikte bir komisyon bulunmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fen bilirkişisinden alınan 16.02.2022 tarihli ek rapora göre, dava konusu parselin mücavir alan içerisinde kaldığı ve taşınmaz hakkında herhangi bir kamulaştırma kararı bulunmadığı ve dava konusu taşınmazın kamulaştırma projesi kapsamında olmadığı; mezkur dava açılmadan önce davacı tarafın ilgili Valilik Komisyonuna başvurmadığı anlaşılmakla, 7103 sayılı Kanun'un 27 nci ve 2942 sayılı Kanun'un geçici 13 üncü maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 33 üncü maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazının Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1552 Esas, 2015/8 Karar sayılı dosyasında açtığı tespit dosyasında alınan 01.08.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın krokide B harfi ile gösterilen 3.562,37 m² ve C harfi ile gösterilen 281.27 m²lik kısımların kendisine ait olduğunun tespit edildiği, bu kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 26.10.2017 tarihli ve 2015/13343 Esas, 2017/7014 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçerek onandığı, yine 05.10.2018 tarihli ve 2018/1802 Esas, 2018/5490 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talepleri reddedilerek 05.10.2018 tarihinde kesinleştiğini, bu dosyanın 01.08.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın krokide B harfi ile gösterilen 3.562,37 m²lik kısmının baraj gölü suları altında kaldığı, C harfi ile gösterilen 281.27 m²lik kısımın ise baraj gölü kenarında yol alanında kaldığı belirlendiğinden bu kısımlara kamulaştırmasız el atıldığından bahisle bedelinin tahsili talebi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

3. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı değerlendirmesi sonucu verdiği kaldırma kararında dava konusu taşınmazda 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca valilik komisyonuna başvuru şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş ise de 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması halinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hallerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup, kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır.

4. Dava konusu taşınmaz kısmen fiilen baraj göl sahasında sular altında kısmen de baraj kenarında yol alanında kalmakta olup, idarece sürekli ve kalıcı olarak el atıldığına dair şüphe bulunmamaktadır. Dolayısıyla fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazla ilgili olarak açılan bu davada baraj saha ve mücavir taşınmazlarla ilgili olarak getirilen kanun maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.

5. Bu itibarla, davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.