Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1822 E. 2024/9292 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmazın taşkın altında kalma durumu nedeniyle değer tespitinde eksik inceleme yapıldığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın taşkın altında kalma durumu ve bunun bedeline etkisinin tam olarak tespit edilmeden karar verilmesinin eksik incelemeye sebebiyet verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/472 Esas, 2023/2446 Karar

DAVA TARİHİ : 20.08.2021

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Özalp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/676 Esas, 2021/1255 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Van ili, ..., Aşağı Sağmalı Mahallesi 114 ada 339 parsel (eski 1976 parsel ) sayılı taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığını belirterek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davanın zamanında açılmadığını, bilirkişi raporunun vakıaya uygun olmadığını dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçisinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olduğu anlaşıldığından, Dairece yeni duruma göre fiili el atmaya konu bölümün kroki üzerinde yüzölçümü ile birlikte gösterilmek suretiyle fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, 05.09.2023 tarihli fen bilirkişi ek raporuna göre, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın alanının azaldığı ve tamamına el atıldığı, sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday ve yonca verileri esas alınarak değer biçilmesinde, kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artış oranını %10 olarak alınmasında, kamulaştırmasız el atma bedelinden davalı tarafın sorumlu tutulmasında, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde istinaf edenin sıfatı ve istinaf nedenlerine göre bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2021 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve 2021 yılı resmî verileri getirtilmeksizin 2020 yılı resmî verilerine göre değer biçen ve bu değere enflasyon farkı uygulayarak hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaza ait kök tapu ve kadastro tutanaklarının okunaklı suretlerinin dosya arasına alınarak, taşınmazın tapu kaydının tesisinden sonraki yıllar itibarıyla taşkın altında kalan bölümünde genişleme olup olmadığı ve dava konusu taşınmazın hangi mevsimlerde ne kadar süre ile taşkın altında kaldığı mevcut hali ile tarım yapılmasının mümkün olup olmadığı, taşkının sürekli olup olmadığı ve tarımsal olarak kullanılabilir hale getirilip getirilemeyeceği, taşınmazın el atıldığı tespit edilen kısmının taşınmazın ayrıntılı fotoğrafları da çekilerek, çekilen fotoğrafları üzerinden işaretlenip koordinatlarını gösterir rapor alınmak suretiyle el atmanın varlığı somut olarak araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.