Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1823 E. 2024/6859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idareye ait taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan el atma bedeli ve ecrimisil davasında, istinaf incelemesi sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine, temyiz incelemesinin kapsamı ve davalı idarenin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Ecrimisil alacağının temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle bu kısma ilişkin temyiz talebinin reddine, el atma bedeli yönünden ise dosyadaki tüm deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, taşınmazlara gelir yöntemi ile değer biçilmesi gerektiği, idarenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ve yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3164 Esas, 2023/2499 Karar

DAVA TARİHİ: 14.01.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/95 Esas, 2022/324 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili,...ilçesi, ... köyü 104 ada 1, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davaya konu edilen parselin herhangi bir kamulaştırma işlemine tabi tutulmadığını ve bir kamulaştırma projesi içerisinde de bulunmadığını, söz konusu taşınmazların bulunduğu bölgede 2018-2019 yılında makineli çalışma yapıldığını ve taşınmazlara müdahale edilmediğini, öte yandan ecrimisil hesabı yapılabilmesi için fiili el atma tarihinin belirli olması gerektiğini, davacı taraftan fiili el atma tarihinin açıklattırılmasını talep ettiklerini, faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini, talep edilen faize ve faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların dere yatağı olarak geçmesine rağmen davacı adına tescil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazlara kurumlarınca fiilen müdahale edilmediğini, doğal sebeplerle dere yatağı haline geldiğinden özel mülkiyet durumunun kalmadığını, talebin Maliye Hazinesine veya Kadastro Genel Müdürlüğüne yönlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle idareleri açısından husumet itirazında bulunduklarını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu açıklanan nedenlerle kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinden verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline ve dava konusu taşınmazların davacı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil İstemine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Tazminat İstemine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.