"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1094 Esas, 2023/810 Karar
DAVA TARİHİ : 20.12.2019
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1593 Esas, 2020/1244 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 ucu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ..., ... köyü 245 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, baraj gölü sahası içinde kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelinin kullanılmaması gerektiğini, Bingöl ili ve çevre illerin resmî maliyet cetveli getirtilmek suretiyle değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişilerin taşınmazın değerini yükseltmek için sebze ürününü münavebeye eklediklerini, kapitalizasyon faizinin % 6-7 oranında alınması gerektiğini, taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, yapının sınıfının ve aşınma payı oranının hatalı hesaplandığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1.sınıf sulu tarım arazisi olan taşınmazın kıymeti belirlenirken Türkiye'nin her yerinde uygulanan %4 kapitalizasyon faiz oranının mevcut dosyada uygulanmadığını, taşınmazın kıymeti belirlenirken köy içinde olması ve demiryoluna yakın olması olması gözetilerek %40'den az olmamak üzere objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, yörenin gerçeklerine aykırı ürünlerinin münavebeye alındığını, münavebeye alınan ürünlerin üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin en fazla 1/3'ü oranında olması gerektiği gözetilmeden masrafların fazla alındığını, acele kamulaştırmanın 2016 yılında yapıldığı, kamulaştırma davalarının 2019 yılında açıldığı gerçeği karşısında ağaç yaşlarına 3 yaş eklenerek bu yaşa göre tekrar hesaplama yapılması gerektiğini, davaya konu taşınmazlardaki yapının yapı değerinin yanlış hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın yüzölçümü ve üzerinde bulunan ağaçların sayısı, cinsi ve yaşı dikkate alınarak sulu kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğunun kabulü ile kapitalizasyon faiz oranı %5 uygulanarak ve taşınmazın objektif değer artışı uygulanmasını gerektiren bir niteliğinin bulunmadığı açıklanmak suretiyle metrekaresine 67,21 TL, üzerinde bulunan meyvesiz ağaçlara maktuen, taş duvar ve tel çit vasfındaki yapılara niteliğine göre değer biçildiği, tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazın sulu kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi dosya içindeki bilgi ve belgelere ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu programı üzerinden Dairemizce yapılan incelemeye göre taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen m² birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilave edilmemesinde, taşınmazın üzerinde bulunan meyvesiz ağaçlara maktuen, taş duvar ve tel çite ise niteliğine göre resmi birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar davacı idarece dava konusu taşınmaza sulu tarım arazisi olarak değer biçilmesine itiraz edilmiş ise de; acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan taşınmaza getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü yerinde bulunduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun bulunduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazın dekara ortalama net geliri hesaplanırken, ceviz ve armut ürünlerinin üretim masrafının brüt gelirlerinin 1/3'ünün çok altında kalacak şekilde alınarak hesap yapılmak suretiyle fazla bedel belirlendiği anlaşıldığı, bu nedenle; Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca taşınmazın dekara ortalama net geliri hesaplanırken, ceviz ve armutun üretim masrafı brüt gelirlerinin 1/3'üne yükseltilmek suretiyle yeniden hesaplama yapılarak dava konusu taşınmaz için 206.510,50 TL kamulaştırma bedeli takdir edildiği, mahkemece bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik değerlendirme sonucu fazla bedele hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan ve karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta bloke edilen fark bedelin dava tarihinin 4 ay sonrasından başlayarak Dairenin karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ve diğer nemalarıyla birlikte derhal hak sahibine ödenmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın "karar kesinleştiğinde ödenmesine" şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak fark kamulaştırma bedelinin davalı tarafa derhal ödenmesi yönünde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki Bingöl ili, ..., ... köyü 245 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak, üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; üzerinde bulunan tel çite niteliğine göre, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 2019 yılı ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması ve dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygundur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.