Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1852 E. 2025/1386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza uzak ve farklı mahallede olması, emsal değerinin dava konusu taşınmaz değerinden yüksek olmasına rağmen ters orantılı karşılaştırma yapılması, yakın konumdaki benzer taşınmazlara daha yüksek bedel belirlenmiş olması ve yapılara ait bedel tespitinde hatalı yılın birim fiyatlarının kullanılması gözetilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1486 Esas, 2023/2116 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/279 Esas., 2022/136 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ...ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili,....... ilçesi, ...Mahallesi 164 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın rayicine göre düşük bedel takdir edildiğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürümüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın konum ve niteliğine göre dava tarihi itibarıyla 675,00 TL/m² üzerinden belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gibi, taşınmaz üzerinde bulunan yapılara Bayındırlık Birim Fiyatları esas alınarak ve yıpranma payı da düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve nevilerine göre maktuen değer biçilmesinin yerinde ve hukuka uygun olduğu, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokunuzcu fıkrasının iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararının eldeki davada doğrudan ve geriye dönük uygulama kabiliyetinin bulunmadığı, ne var ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı içtihadı doğrultusunda hakkaniyet ve gerçek karşılık ilkeleri gereğince davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde olmakla beraber, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine; 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi üzerindeki ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesi doğrudur.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

5. 2942 sayılı Kanun'un kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması, emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması gerekir.

6. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza değer biçilirken emsal alınan ... Mahallesi 188 ada 7 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaza 3,45 kilometre mesafede ve farklı mahallede olduğu; dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas rayiç değeri belediye cevabi yazısına göre 78,11 TL, emsalin ise 156,21 TL olduğu ve buna göre emsal daha değerli olduğu hâlde, ters orantılı karşılaştırma yapıldığı gibi dava konusu taşınmaza yakın konumda olan, aynı kamulaştırma kapsamında yer alan 164 ada 17 parsel sayılı taşınmaza Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/262 Esas, 2023/45 Karar sayılı dosyasında 2019 yılının Aralık ayı değerlendirme tarihi itibarıyla 822,58 TL/m², 164 ada 22 parsele ilişkin Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/545 Esas, 2023/359 Karar sayılı dosyasında 2019 Aralık ayının değerlendirme tarihi itibarıyla 510,00 TL/m² değer tespit edilmiş olup, bu değerler Dairemizce de uygun bulunduğu da gözetildiğinde bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.

6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

7. Dava konusu üzerindeki yapılara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan yapı yaklaşık birim fiyatları listesindeki sınıflarına göre değerlendirme tarihi olan 2021 yılındaki yapı birim fiyatları esas alınıp değer belirlenmesi gerekirken, 2019 yılı resmi birim fiyatları uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya, 28.000,00 TL vekâlet ücretinin de davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.