Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1947 E. 2024/7512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin belirlenmesi ve uygulanacak faiz oranına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının harçtan muaf olması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının harç ödemesine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmış, bedel tespiti ve faiz oranına ilişkin diğer temyiz itirazları ise reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1818 Esas, 2023/1987 Karar

DAVA TARİHİ: 04.02.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/36 Esas, 2022/366 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Kahramanmaraş Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 156 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Kahramanmaraş Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Kahramanmaraş Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek tespit edildiğini, 11.04.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan değere % 100 objektif değer artış payı eklenmesinin ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılarak taşınmazda fiilen ekilen tarım ürün listesinin istenilmesini ve fiilen ekilen tarım ürünlerine göre hesaplama yapılması gerekirken bu hususun eksik bırakıldığını, kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulandığını, dava konusu taşınmaz için bu oranın yüksek olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, taşınmazın arsa vasfı ile değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak değerlendirilmese dahi olumlu özellikleri nedeniyle objektif değer artış oranının yüksek uygulanması gerektiğini, objektif değer artışını %50 ile sınırlayan 7139 sayılı Kanun'un ilgili maddesi Anayasa Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2018/156 Esas, 2019/22 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, daha önce bu Kanun yürürlükte iken sınırlama nedeniyle karara çıkmış dosyaların emsal alınması ve halen eski uygulamaya göre değerlendirme yapılıyor olması ve objektif değer artış oranının bu psikolojik sınır ve eski Kanun nedeniyle emsal gösterilen dosyalara göre belirlenmesinin hatalı ve eksik olduğunu, davası görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen işbu dava konusu taşınmaz gibi G.Antep-K.Maraş Anayoluna Cepheli olan taşınmazlarda 2017 yılında açılan ve kesinleşen dosyalarda objektif değer artış oranı %100 uygulandığını, gelir metoduna göre yapılan hesaplamada ilgili İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerindeki masraf kalemleri dikkate alınmadığı, hatalı olarak masraf kalemlerinin yüksek uygulandığını, mısır ürünü saman gelirinin hesaplamaya dahil edilmediğini, Anayasa ve 2942 sayılı Kanun'da belirtilen bedel tespitine ilişkin hükümlerinin dikkate alınmadığını ve taşınmazın kamulaştırmaya esas değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 156 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasının iptaline karar verdiğini, bu nedenle faiz oranının enflasyon karşısında değer kaybetmeyecek şekilde en yüksek faiz oranı olarak uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. 15.08.2016 tarihli 01.09.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin(674 sayılı KHK) 35 inci maddesi “3152 sayılı Kanunun 28/A maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine “valiye bağlı olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “kamu tüzel kişiliğini haiz ve özel bütçeli” ibaresi eklenmiş, aynı fıkranın ikinci, üçüncü ve dördüncü cümleleri ile mevcut dördüncü fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış...”

4. 10.11.2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi ile değişik 3152 sayılı Kanun'un 28/A maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Kahramanmaraş ili, ... ilçesi ... Mahallesi 156 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 10.11.2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanun ile 3152 sayılı Kanunun 28/A maddesinde yapılan düzenleme ile Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının valiliğe bağlı olarak tüzel kişiliği haiz ve özel bütçeli olduğuna dair yasal hüküm getirildiğinden, davacı idare harca tabi olduğu hâlde yazılı şekilde harçtan muaf olduğundan harcı alınmamasına karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzeni gereğince yapılan inceleme sonucunda; Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin çıkartılması, yerine ''Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı idareden tahsili ile Hazineye gelir kaydına '' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

KARŞI OY YAZISI

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm halini almamış derdest davalar yönünden uygulanmaları gerekir. Zira Anayasa Mahkemesinin iptal kararları usulî kazanılmış hakkın ve aleyhe bozma yasağının istisnasını teşkil ederler.

Bu nedenle somut olayda; davalı tarafın Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanmasını gerektirecek şekilde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilecek bir temyiz talebinin (Davalı taraf vekilinin 15.01.2024 tarihli temyiz dilekçesindeki; “Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak, enflasyon karşısında değer kaybetmeyecek şekilde en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle faizle ilgili karar verilmesi gerektiğine” ilişkin talebi) de dosya münderecatında bulunması karşısında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünün iptali yönünde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda karar verilmeli ve “dava tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar” Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası hükmü nazara alınarak faize hükmedilmelidir.

Hâl böyle iken, eldeki derdest davada Anayasa Mahkemesi iptal kararının uygulanmadığı Sayın çoğunluğun “Düzeltilerek Onama kararına ve 3 No’lu faizle ilgili Değerlendirme görüşüne” açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 24.06.2024