Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1991 E. 2024/7349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin açılmış olan ve derdest bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayalı bedel tespiti ve tescil davasının, el atma bedeli davası için bekletici mesele yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3295 Esas, 2023/1391 Karar

DAVA TARİHİ: 06.01.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/6 Esas, 2022/360 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

İlk kararı istinaf etmeyen tarafın aleyhine durum oluşmadıkça kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Denizli ili, ..., ... Mahallesi 234 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol olarak el atılması nedeniyle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Aydın-Denizli otoyol güzergahında bulunan taşınmazların yol, inşaat ve emniyet sahası ile yol inşaatının hizmetinde ihtiyaç duyulacak olan şantiye sahası yol bakım hizmetleri sahası, malzeme ocak sahası, plent döküm sahası ve benzeri sahaların tesisi amacı ile 22.06.2018 tarihli ve 2973 sayılı karara istinaden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırıldığını, bu doğrultuda dava konusu taşınmazın 9.769,25 m²lik kısmının kamulaştırılması amacı ile Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/164 D.iş sayılı kararı ile acele kamulaştırma davası açıldığını, söz konusu parselin acele kamulaştırma bedelinin 462.996,30 TL olarak belirlendiğini, belirlenen bedelin bankaya depo edildiğini, Yap İşlet Devret yöntemiyle yapılan Aydın-Denizli otoyolu projesinde görevli şirket kamulaştırma bedelini ödeyip acele kamulaştırma kararı alındıktan sonra veya parsel maliklerinden muvafakat alınmak suretiyle taşınmazlar üzerinde yol yapımına başladıklarını, bu itibarla fiili el atma iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde acele el koyma kararı söz konusu olduğundan taşınmaza fiili çalışma yapılması usul ve kanuna uygun olup bu itibarla davanın reddi gerektiğini, net gelir hesabının 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca belirtilen esaslara aykırı olarak yapıldığını, net gelir hesabında genel idare gideri ve sermaye faizinin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3' ünden fazla alınmamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazda bulunan ağaç bedelleri hesaplanırken çok yıllık sürekli plantasyonların sabit periyodik arazi rantı veya yıllık ortalama net geliri hesaplanmalı, bu gelir kapitalize edilerek çıplak toprak değeri, her hangi yaştaki bahçenin değeri ve birim ağaç değerlerinin tespit edilmesi gerektiğini, bedelin fahiş belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile tazmiat bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, münavebe deseninin o yörede yaygın olarak yetişen birinci yıl buğday+saman, birinci yıl ikinci ürün silajlık mısır, ikinci yıl buğday+saman olmak üzere 2 yılda 3 ürün şeklinde oluşturularak net gelir hesabının ve net gelir hesabında karar tarihi itibarıyla 2022 yılı verileri oluşmadığından Sarayköy İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2021 yılı verilerinin uygulanmasının yerinde olduğu, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere net gelir hesabında üretim giderlerinin brüt gelirinin 1/3' ünden fazla olamayacağı yönünde işlem yapılmasının doğru olduğu, buna göre taşınmazın metrekare birim fiyatının 2021 yılı için 34,46 TL olarak tespitinin ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine uygun olarak hesabının yerinde olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan inşai muhtesatın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2021 yılı Yapı ve Maliyet Cetveline göre yıpranma payı düşülmek suretiyle hesabında bir isabetsizlik görülmediği İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/679 Esas sayılı dosyasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan bedel tespiti ve tescil davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmakla, bedel tespit ve tescil davası bekletici mesele yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davacı Vekilinin Temyizi Yönünden;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B.Davalı Vekilinin Temyizi Yönünden;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.