"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2275 Esas, 2024/173 Karar
DAVA TARİHİ : 16.12.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/993 Esas, 2023/405 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 378.290,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Birleştirilen davanın davacısı ... yönünden hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçen davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin asıl davanın davacıları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilleri dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Samsun ili, ..., Büyükkolpınar Mahallesi 9255 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde imar planında okul alanı olarak ayrıldığını, bu nedenle mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmaza hukuken el atıldığını ileri sürerek hisselerine tekabül eden taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı idare vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın yasal ve hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacıların paylarının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Asıl dava davacıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin çok düşük hesaplandığını, her bir dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, hükmedilen vekâlet ücretinin de infazının mümkün olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Birleştirilen dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin çok düşük hesaplandığını, her bir dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, hükmedilen vekâlet ücretinin de iki ayrı takibe konu olamayacağını ve kendilerine düşen vekâlet ücretinin de tarifenin altında kaldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
3.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın belediyeye açılması gerektiğini, kendilerine husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, bilirkişi raporunun denetlenebilir olmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, açılan davada davalı idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinde ve belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı idareden tahsiline karar verilmesin de bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili davanın Maliye Hazinesine karşı açılması gerektiğini, kendilerine husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararların usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 269 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Dava konusu taşınmazın başka paydaşı tarafından aynı kamulaştırma kapsamında açılan ve davalı idarenin temyizi üzerine Dairemiz denetiminden geçen 2023/8754 Esas, 2024/2308 Karar sayılı dosyada taşınmazın m²sinin Nisan 2022 değerlendirme tarihi itibarıyla 2.171,00 TL, 2023/1147 Esas, 2023/9019 Karar sayılı dosyada Ocak 2022 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.786,00 TL; yine dava konusu taşınmazın yakınında bulunan 9277 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2023/8740 Esas, 2023/1623 Karar sayılı dosyada m²'sine Eylül 2022 itibarıyla 2.880,00 TL, 2023/7574 Esas, 2024/1239 Karar sayılı dosyada da aynı taşınmaza davacı temyizi üzerine Nisan 2022 değerlendirme tarihi itibarıyla 2.310,00 TL/m² değer biçilmiştir. Bu dosyada Aralık 2022 değerlendirme tarihi itibariyla 4.900,00 TL/m² değer biçildiği dikkate alındığında bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz ile yakında bulunan taşınmaz için tespit edilen metrekare değerlerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Birleştirilen Davanın Davacısı ...'ya İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B.Davalı Vekilinin Asıl Davanın Davacılarına İlişkin Temyizi Yönünden;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamsına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.