"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2918 Esas, 2023/2771 Karar
DAVA TARİHİ: 07.09.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/372 Esas, 2023/30 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 08.01.2024 ve 19.02.2024 tarihli ek kararlar ile temyiz dilekçelerinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek kararlar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda, temyiz dilekçelerinin miktardan reddine ilişkin ek kararların hatalı olduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.01.2024 ile 19.02.2024 tarihli ve 2023/2747 Esas, 2023/2715 Karar sayılı ek kararlarının ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; ek kararların kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, ...,... Mahallesi 1035 ada 7 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini, taşınmaz üzerinden geçirilen yüksek gerilim hattının taşınmazın değerini azami ölçüde azalttığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile irtifak ve pilon yeri kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... Genel Müdürlüğü lehine tescilli başka bir irtifak hakkının söz konusu olduğunu, bilirkişi raporunda bu hususun dikkate alınmadığını, işbu irtifak hakkının taşınmazın tamamında neden olduğu değer düşüklüğü tespit edilerek belirlenecek bedelin taşınmazın tüm değerinden düşülmesi gerektiğini, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, % 4 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, % 50 oranında uygulanan objektif değer artışı oranının çok yüksek olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... ilçe merkezine yedi, merkez ilçeye on iki km mesafede olduğunu, yerleşik alanda kaldığını, etrafı meskun olup belediye hizmetlerinden tam olarak faydalandığını, yerleşik Yargıtay içtihatları göz önüne alındığında arsa vasfında olduğunu, buna rağmen zirai gelir metoduna göre yapılan hesaplamanın da doğru olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, kaldı ki net gelir metoduna göre yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini, taşınmaz üzerinden geçen yüksek gerilim hattının taşınmazı tam ortadan böldüğünü, taşınmazın değerini azami ölçüde azalttığını, daha yüksek oranda objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arazi niteliğindeki davaya konu taşınmaza % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı ile taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre % 50 oranında objektif değer artışı uygulanması suretiyle gelir metoduna göre resmî veriler uyarınca değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alındığında takdir edilen değer düşüklüğü oranında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek kararın usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek kararın usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yargıtay tarafından benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 tarihli ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde iskan sahası olarak ayrılmış bulunması, imar planı dışında ise belediye mücavir alan sınırları içinde kalıp meskun yerler arasında bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekmektedir.
3. Dava konusu taşınmazın imar durumuna ilişkin ... Belediye Başkanlığının 06.12.2022 tarihli cevabi yazısında, taşınmazın imar planı kapsamı dışında olup, yerleşik alan içerisinde bulunduğunun ve belediye hizmetlerinden faydalandığının belirtilmiş olması karşısında, bu niteliğine göre taşınmaz arsa vasfındadır.
4. Taşınmaza arazi niteliği ile değer biçen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu bu nedenle geçersizdir.
5. Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında daha önce ... Genel Müdürlüğü lehine tesis edilen daimi irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü oranının tespit edilip bedele yansıtılarak hesaplama yapılması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 08.01.2024 ile 19.02.2024 tarihli ek kararların ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.