"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/249 Esas, 2023/682 Karar
DAVALILAR: ... vd.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, ..., ... Mahallesi 5102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereği imar uygulaması yapıldığını ve 5102 ada 1 parselin doğu cephesinde yer alan yapının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında imar yolunda ve park alanında kaldığını, yapının değerinin tespit edilerek kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini ve yapının kime ait olduğunu hususunun mahkemece tespit edilerek mülkiyetinin davacı idareye geçirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı idare vekili 27.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu alanda bulunan ağaçların da kamulaştırma bedelinin tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ve 2021/176 Esas, 2022/206 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın eldeki dava açılmadan önce davalı tarafça dava dışı üçüncü kişi konumundaki Özgüllü Limited Şirketine devredildiği, imar uygulamasının taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye devrinden sonra yapıldığı, taşınmazın imar uygulamasının yapıldığı tarihte ve dava açıldığı tarihte dosyamız davalıları ile ilgisinin bulunmadığı, taşınmazın Özgüllü Limited Şirketine satışında ağaçların ve yapıların satıştan ari tutulduğuna dair bir beyanın bulunmadığı, üzerinde yapı bulunan taşınmazın yapıdan ayrı devrinin hukuken mümkün olmadığı, eldeki davanın Özgüllü Limited Şirketine karşı açılması gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ve 2021/176 Esas, 2022/206 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli ve 2022/2577 Esas, 2022/1629 Karar sayılı kararı ile davalı tarafından 07.12.2009 tarihinde yapılan satışta taşınmazdaki ağaç ve yapıların satıştan ari tutulduğuna dair bir beyan bulunmadığı gibi, mülkiyetin tespitine ilişkin açılmış ya da sonuçlanmış herhangi bir dava dosyasının da bulunmadığı, davalının taşınmaz üzerindeki muhdesat bedellerinin kendisine ödenmediği yönündeki itiraz ve beyanlarının eldeki davada değerlendirilme olanağının bulunmadığı, bu nedenle davadaki husumetin tapuda malik olarak görünen Özgüllü Limited Şirketine yöneltilmesi gerekirken söz konusu davalılara yöneltilmesinin hatalı olduğunun tespiti ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin karar, usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davalı ...'nın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu muhdesatların ... Mahallesi kök 1 ada 74 parsel sayılı taşınmazdan yola ve parka terk sonucu oluşan 5102 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kalmadığı, muhdesatların (yapı ve ağaç) üzerinde bulunduğu kısmın hangi tarihte 5102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın doğu cephesinde yer alan imar yolu ve park alanına terk edildiği belirlenerek yola ve parka terk, son tapu maliki olan Özgüllü Gıda Pazarlama İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketine devrinden sonra yapılmış ise adı geçen şirket ve davalılar da dinlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi, yola ve parka terk işleminin Özgüllü Gıda Pazarlama İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi malik olmadan önce yapıldığının tespiti hâlinde ise davanın esasına girilerek muhdesat bedelinin davalı ...’ya ödenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı ...’ya ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına uygun araştırma yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma öncesi bilirkişi raporu ile uyumlu olmadığını, ağaç sayısının önceki rapordakinden fazla belirlendiğini, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olup müvekkili idarenin yargılamanın uzamasına sebebiyet vermediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 1 ada 74 parselin babalarından intikal ettiğini, 1999 depremi sonrası arazisine baraka yapıp 2000 yılında tek katlı bağ evi yaptığını, daha sonra da artezyen kuyusu, sulama havuzu, sera düzeni kurduğunu, 2006 yılında tüm tarlaya 5x5 aralıklarla değişik meyve ağaçları diktiğini, müştemilatlara ilişkin olarak Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/51 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, 2019 yılında yapılan satışta zemin bedeli ödenip ev ve müştemilat bedelinin ödenmediğini, Sakarya 1 . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/42 Değişik iş sayılı dosyasında kesin karar verilmeden belediye ekiplerinin yol açma sırasında arazisinin avlusunu parçalayarak kullanılmaz hale getirdiğini, yine satıştan bir yıl sonra parka alanında kalan meyve ağaçları arasına hafriyat dökülerek 2400 metrekare alanın atıl bölge haline getirildiğini ve görüntü kirliliği oluştuğu iddiasıyla alanda kalan ağaçların da kesildiğini, diktiği meyvelerden kalanların 2010/51 Değişik iş sayılı dosyada tespit edildiğini, ev ve müştemilatın yanlış arazide gösterildiğini, 2010/51 Değişik iş sayılı dosyada 716.000,00 TL belirlenmiş olup 2010/42 Değişik iş sayılı dosyada tevdii mahalli belirlenerek ödenen zemin bedeli olan 500.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 216.000,00 TL'nin yasal faizi ile ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalılar arasındaki muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 19 uncu maddesi.
3. 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin on altıncı fıkrası:
“Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan alanlardaki ağaçlar/yapılar, belediye veya valilikçe bedeli/enkaz bedeli ödenerek sökülür ve yıkılır.”
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Adapazarı Belediye Encümeninin 03.03.2021 tarihli ve 121 sayılı kararı ile ... Mahallesi 5102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın doğu cephesinde yer alan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 7 metre genişliğindeki imar yolunda ve park alanında kalan tek katlı yapının, 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinde belirtilen “...kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye ve valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz.” hükmü uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, idarece düzenlenen Kıymet Takdir Komisyon Raporu ile 5102 ada 1 parselin doğusunda yer alan yapı bedeli olarak 160.187,12 TL belirlendiği ve bu bedel üzerinden davalı ...’nın uzlaşma görüşmelerine davet edildiği, dava konusu taşınmazın geldisinin kök 1 ada 74 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve bu taşınmazda davalı ... ile davalı ...’nın 18.05.2006 tarihli intikâl işlemi ile ½ oranında pay sahibi oldukları, 24.11.2009 tarihinde 3194 sayılı Kanun’un 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca yapılan tevhid, yola terk ve ifraz işlemleri sonucu pasife alınarak 1 ada 353, 354, 355 No.lu parseller ile 3111 ada 1 parsel ve 580 ada 393 parsellere ayrıldığı, 3111 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar payının 07.12.2009 tarihli ve 2689 yevmiye numaralı işlemle ... Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayii Anonim Şirketine satıldığı, davalı ... tarafından Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/51 Değişik iş sayılı dosyasında ... Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayii Anonim Şirketine karşı açılan tespit dosyasında 1 ada 74 parselde davalının payına düşen zemin bedeli ile muhdesatlara 716.000,00 TL değer biçildiği, Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/42 Değişik iş sayılı dosyasında ise ... Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayii Anonim Şirketi tarafından ...’nın 3111 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payının 500.000,00 TL karşılığında kendilerine satıldığı belirtilerek davalının çeki teslim alamaması nedeniyle tevdii mahalli belirlenmesi talebinin kabulüne karar verildiği, 3111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 01.03.2021 tarihli imar işlemi ile tapudan terkin edilerek 5102 ada 1 parsel numarasını aldığı, davalı ...’nın bozma öncesi duruşmada alınan beyanında dava konusu yapı ve ağaçlara ilişkin bir hak talebi olmadığını, yapıyı ...’nın yaptığını ve ona ait olduğunu, muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin bir dava açmadığını belirttiği anlaşılmakla tespit edilen muhdesat bedelinin davalı ...’ya ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekili ile davalı ...’nın aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. İdarece düzenlenen kıymet takdir raporunda tek katlı yapının 158 m² yüzölçümlü olarak tespit edildiği, Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/51 Değişik iş sayılı dosyasında davalı ...'ya ait 133 m² bina, 50 m² sundurma ve 24 m² baraka bulunduğunun tespit edildiği, bozma öncesi düzenlenen bilirkişi raporunda ise 158 m² mesken ve 60 m² depo ile 21 adet meyve ağacı bulunduğu belirlendiği halde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan 149,70 m² yüzölçümlü bina ile 26 adet meyve ağacına değer biçildiği gibi; bina yönünden 2021 yılına ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre belirlenen yapı sınıfına uygun birim fiyatı ve ağaçlar yönünden 2021 yılı Adapazarı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce düzenlenen maktu ağaç bedelleri çizelgesi esas alınarak değer biçilmesi gerekirken, bina için 2023 yılı resmi birim fiyatı ve ağaçlar için 2022 yılı maktu ağaç verileri esas alınarak belirlenen bedel dava tarihine endekslenmek sureti ile kıymet takdir raporunun dahi altında kalacak şekilde değer biçilmesi yerinde değildir.
5. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında tespit edilen kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekili ile davalı ...’nın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme Kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.