Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2065 E. 2024/7977 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının düzeltilmesi sonucu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın planimetrik hesap yönteminden kaynaklandığı, davacının fiilen kullandığı alanda bir değişiklik olmadığı, ancak tapu kaydındaki yüzölçümü azalması nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1079 Esas, 2023/2270 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/368 Esas, 2023/163 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Van ili, İpekyolu ilçesi, Hafiziye Mahallesi 291 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 426 m² yüzölçümü ile satın aldığını, yapılan ölçümler sonucu taşınmazın gerçek yüzölçümünün 374,73 m² olduğunun tespit edildiğini, yüzölçümündeki azalma nedeniyle oluşan eksikliğin tazmin edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve husumetten reddine karar verilmesini, müvekkili idarenin kusuru bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğunu, dava konusu taşınmazın değerinin düşük hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının fiilen kullandığı taşınmazda hiçbir değişiklik olmadığı hususu gözden kaçırılarak verilen tazmin kararının hukuka aykırı olduğunu, davacı zararının işlemin ihdas edildiği tarihe göre ve bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesi talebiyle ikame ettiğini, Mahkeme ise talebi aşarak dava tarihine göre hesaplama yaptığını, bu nedenle taleple bağlılık kuralı gereği düzeltmenin kesinleşme tarihine göre değerinin hesaplanması gerektiğini, faiz kararı verilmesinin hatalı olduğunu, ancak Mahkeme aksi kanaatte ise ıslahla arttırılan kısım yönünden ıslah tarihinin dikkate alınması gerektiğini, davalı Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın niteliğine göre emsal incelemesi yapıldığı, yöntemince belirlenen bilirkişi kurulu raporunun denetlemeye elverişli olduğu, raporda emsal ile tazminat istemine dayanak taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırıldığı, düzenleme ortaklık payı kesintisi uygulamasının yapılmadığının görüldüğü, faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde usule aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu taşınmazda 2010/22 sayılı genelgeye istinaden yapılan düzeltme sonucunda taşınmazın yüzölçümünde azalma olduğu, ancak parselin mevcut sınırlarında bir değişiklik olmadığı, oluşan farklılığın planimetrik hesap yönteminden kaynaklandığı anlaşılmış, dava konusu taşınmaz 426 m² iken yapılan düzeltme sonucunda 373,67 m² alanlı taşınmaz olduğu, taşınmazda azalan 52,33 m²lik alan olduğu, davacı tarafından taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile eldeki davanın 11.01.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Düzeltme nedeniyle yüzölçümü azalan dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.