Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2082 E. 2024/9343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkini davasında, tespit edilen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduyla değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalılara ödenmesinin doğru olduğu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının uygun olduğu ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının geriye yürümeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3544 Esas, 2023/2058 Karar

DAVA TARİHİ : 10.12.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyazı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/744 Esas, 2022/201 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Akyazı ilçesi, Kızılcıkorman Mahallesi 101 ada 22, 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davacı kurumca yapılan tespiti kabul etmediklerini, teklif edilen meblağların çok düşük olduğunu, kamulaştırma nedeniyle müvekkillerinin zarara uğrayacağını beyan ederek, Mahkemece yapılacak keşif sonucu kamulaştırma bedelinin tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiklerini beyan etmişlerdir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd. ve davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen özellikler kapitalizasyon faiz oranı belirlemesinde de esas alındığından %160 objektif değer artırıcı unsur ilave yapılmasının uygun olmadığını, dava konusu taşınmazlarda arta kalan kısım için değer azalışı hesaplanmasının doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın öncelikle arsa sayılan yerlerden olduğunu, kabul edilmezse dava konusu taşınmazın yılda 2-3 ürün alınabilen 1. sınıf mutlak arazisi niteliğinde olduğunu, taşınmazın yer aldığı bölgede kapitalizasyon faiz oranının % 3.5-4 arası uygulanması gerekirken eksik inceleme sonucu %4.5 oranında uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazda % 250-300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını, davanın açıldığı tarihten geriye son 5 yıllık ortalama kg verimi baz alınarak dava tarihindeki satış fiyatıyla hesaplanma yapılması gerekirken, sadece 2020 yılı kg verimi baz alınarak raporun hazırlanmasının doğru olmadığını, kamulaştırma dışında kalan alanın da kamulaştırılması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizinin hatalı değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazın merkeze yakın yerde bulunduğunu bu nedenle değerli olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalılara ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu belirterek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd. ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişir. 01.08.2023 tarihli ek beyan dilekçesinde Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasını iptal ettiğini iptal kararı uyarınca da kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş, münavebenin hatalı değerlendirildiğini ilk yıl ve ikinci yıl yetişen ürün çeşidinin farklı hesaplandığını belirtmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Sakarya ili, Akyazı ilçesi, Kızılcıkorman Mahallesi 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulastırma Kanunu’nun 11nci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir.

5. Eldeki dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili ve davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.