Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2084 E. 2024/8855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve uygulanacak faiz tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Gelir yöntemiyle hesaplanan bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak yasal faizin başlangıç tarihinin Anayasa Mahkemesi kararı ve içtihatler gözetilerek düzeltilmesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1328 Esas, 2023/3065 Karar

DAVA TARİHİ : 08.05.2019

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Bala ilçesi, Beynam Mahallesi, 553 (yeni 5020 ada 10) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinin oldukça altında kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın kıymetini etkileyen bütün nitelik ve unsurların ayrı ayrı değerlendirilerek taşınmazın hakkaniyete uygun gerçek karşılığının tespit edilerek, kamulaştırma bedeli olarak hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2019/105 Esas 2019/167 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2021/194 Esas, 2022/613 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net ürün geliri esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğru ise de dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi olduğundan, bilirkişi kurulunca münavebeye esas alınan buğdayın dekara verim miktarının 450 bostanın ise 2.200 kilogram alınması gerektiği, ayrıca dava konusu taşınmazın çıplak metrekare birim değerine %20 oranında objektif değer artışı uygulanmış ise de taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda yazılı özellikleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri parsel sorgu uygulamasından yapılan gözleme göre objektif değer artış oranının %60 oranında uygulanması gerektiğinden bahisle kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi kurulundan alınan ek rapor ile kamulaştırma bedelinin 219.851,56 TL olarak tespiti ile fark bedelin süresi içerisinde ilgili banka şubesinde bloke edildiği anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2021/194 Esas, 2022/ 613 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2019 yılı resmî verilerine göre değer biçilmesi gerektiği gibi bililirkişi kurulunca değerlendirmeye esas alınan münavebe ürünlerinin 2019 yılı itibarıyla ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek) gösteren veri cetveli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip sermaye faizi, genel idarecilik giderleri, tarla kirası ve bilinmeyen masraflar kalemlerinin üretim masraflarına dâhil edilmeyeceği göz önünde tutularak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş kabule göre de İlk Derece Mahkemesi kararı ile tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 10.181,64 TL’ye 09.09.2019 tarihinden ara karar tarihi olan 04.03.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, faizin türünün ve başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının yüksek belirlendiğini, üretim masraflarının değerlendirme tarihi olan 2019 tarihi resmi ve Orman verilerine göre düşük alındığını masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranından az alındığını, Bala İlçe Tarım Müdürlüğünün resmi verilerinin esas alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranın gerekçesiz olarak yüksek alındığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının fahiş hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebenin hatalı belirlendiğini, ürün verimlerinin düşük alındığını, bedelin az belirlendiğini ve objektif artış oranının % 200 oranında olması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak ve aynı bölgeden Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda belirlenen metrekare birim fiyatlarıyla uyumlu olarak adil ve hakkaniyete uygun olarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmeside, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm fıkrasının B bendinin 1-a alt bendinde yazılı ''10.181,64TL'lik kısma '' kelimesinden sonraki kısmın tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine '' 09.09.2019 tarihinden ödeme ara karar tarihi olan 04.03.2021 tarihine, 129.851,56 TL‘lik kısma 09.09.2019 tarihinden 30.03.2022 tarihine, 18.029,13 TL‘lik kısma 09.09.2019 tarihinden iş bu karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine '' ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.