"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/651 Esas, 2023/3116 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/168 Esas, 2022/612 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... gelmiş, davacı ve diğer davalı ... vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin murislerinin Ankara ili, ..., Mahallesinde bulunan 71 nolu parselin ifrazından sonra oluşan 1712 nolu parselde hisseleri oranında malik olduklarını, dava konusu edilen 1712 nolu parselin Balgat 71 nolu parselin ifrazı sonucu oluşan 1558 ila1711 sayılı parsellerde yapılan kesinti neticesinde oluştuğunu ve tapuya “geçit mahalli” olarak tescil edildiğini, daha sonra yapılan imar uygulaması neticesinde fiilen yol altında kaldığını fakat bugüne kadar kamulaştırılmadığı gibi maliklerine herhangi bir bedelinde ödenmediğini ileri sürerek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların murislerinin Ankara ili, ..., Mahallesinde kain 1712 nolu parselin tapu kütüğündeki maliklerinin 1158 ila 1711 nolu parseller olarak görüldüğünü, dolayısıyla 1712 nolu parselin maliklerinin eski 71 nolu parselin malikleri değil, 1158 ila 1711 parsellerin malikleri olduğunu ve 1158 ila 1711 nolu parselin kütük sahifelerinde yapılan incelemede ise davacıların imar uygulaması evveliyatında hisselerini sattıklarını, ayrıca 1984-2004 yılları arasında ilçe belediyelerinin yaptığı parselasyon planlarında 3030 sayılı Kanun gereği Ankara Büyükşehir Belediyesinin onay, yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını, pasif husumet yokluğu yönünden davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak, 1712 nolu parselin Balgat tapulama 71 nolu parselin satış işlemlerinin kolaylaştırılması ve ticari gelir elde edilmesi amaçlı özel ifraz işlemi ile yeni oluşan 1158 ila 1711 nolu parsellere ulaşımın sağlanması ve kamu hizmetlerinden faydalanılabilinmesi amacıyla oluşturulan, kamusal nitelikli yol kullanımında olan bir parsel olduğunu, geçit yeri kullanımında olan parselin 1158 ila 1711 nolu parsellerin ulaşımına, bu yola cephe almasına olanak sağlamak amaçlı olup, maliklerince kamuya terkinin gerektiğini, 1712 nolu parselin onaylı imar planında muhtelif genişlikteki yollar ile konut alanları üzerinde kaldığını, söz konusu parselasyon planında Çankaya Belediyesinin asıl sorumlu olduğu dikkate alınarak emsal mahkeme kararları ışığında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yerin 1558 ila 1711 sayılı parsellerin tüm maliklerinin ortak kullanım alanı olarak düzenlenen umumi hizmetlere ayrılmış bir alan konumunda olduğunu, ilgililerin talebi ile herhangi bir imar planına bağlı kalmaksızın isteğe bağlı olarak yapılan özel parselleme işleminin Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinde yapıldığı ve müvekkili idarenin herhangi bir onayının ve idari bir sorumluluğunun bulunmadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi uyarınca davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kök 71 parselin ifraz görmesi sonucu 1712 parselin ifraz parselleri için geçiş yeri olarak bırakıldığını, bedelsiz terkin edilmediğini, daha sonra ifraz parsellerinin tekrar uygulamaya alınarak düzenleme ortaklık payı kesilip muhtelif imar ada parsellere şuyulandırıldığını, taşınmazlardan ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesildiğini, ikinci düzenleme ortaklık payı uygulaması ile geçit yeri olarak bırakılan bölüme fiilen el atılmış olması nedeni ile bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza el atmanın 1983 yılı sonrası olduğunu, bu nedenle harçlandırılan değer üzerinden ayrı ayrı nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen ..., ......... Mahallesi, 13.108.00 m² alanlı 1712 No.lu parselin, 1951 yılında 85.400 m² alanlı olarak tapulama ile tescil edilen 71 No.lu kök parselin ifrazından oluşan 1558 ila 1711 No.lu parsellerin yola çıkışlarının sağlanması amacıyla bu parsellere özgülendiği ve kayıt maliklerinin talepleri ile 71 No.lu parselin özel parselasyona tabi tutulduğu ve özel parselasyon planına göre maliklerin talebi gibi ifraz edilerek 1558 ila 1712 No.lu toplam 154 adet parsele ayrıldığı, yine aynı kayıt malilerinin talebi ve rızai ferağları ile dava konusu 13.108 m² alanlı 1712 nolu parselin ifrazen oluşan tüm parsellerin geçit hakkı olarak kullanılmak üzere geçit yeri olarak tapu kütüğüne tescil edildiği ve 1712 nolu parselin malik isimleri sütununda da herhangi bir isim belirtilmeksizin sadece 1558 ila 1711 nolu parsel numaralarının yazılı olduğu, 1712 No.lu parselin geçit yeri vasfı ile 13.108,00 m² yüz ölçümünde ve malik kısmında tüm ifraz parsellerinin (1558 ila 1711 parseller) numaraları yazılmak suretiyle halen tapu kütüğünde tescilli olduğu, ... tarafından 1995 yılında yapılan imar uygulaması ile 1558 ila 1711 No.lu parsellerin tamamının uygulamaya alınarak muhtelif imar ada/parsellerine şuyulandırıldığı, geçit yeri olarak tescilli olan 1712 parselin ise uygulama dışı bırakıldığı, 1712 nolu kadastro parselinin halen bir kısmının kamuya açık cadde ve sokaklar üzerinde, geriye kalan diğer kısımlarının ise Karakusunlar 3. Etap 81129 nolu parselasyon planı kapsamında oluşturulan muhtelif imar adalarındaki muhtelif konut parselleri altında kaldığı anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kanun’un 35 nci maddesinde “İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez.” hükmü uyarınca davaya konu yerin özel parselasyon sonucu yol olarak ayrılan ve ifrazen oluşan taşınmazlara özgülenen müşterek yol olarak tapuda kayıtlı olduğu ve bedelinin istenemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde ve davalılar lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere ve fen bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu edilen ..., Mahallesi, 13.108.00 m² alanlı 1712 parsel sayılı taşınmazın, 1951 yılında 85.400 m² alanlı olarak tapulama ile tescil edilen 71 No.lu kök parselin ifrazından oluşan 1558 ila 1711 No.lu parsellerin yola çıkışlarının sağlanması amacıyla bu parsellere özgülendiği ve kayıt maliklerinin talepleri ile 71 No.lu parselin özel parselasyona tabi tutulduğu ve özel parselasyon planına göre maliklerin talebi gibi ifraz edilerek 1558 ila 1712 nolu toplam 154 adet parsele ayrıldığı, fiilen yol alanlarında kaldığı anlaşıldığından, "özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez." hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesinde ve asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasınca uyarınca davalı taraf lehine tek ve maktu vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı ve davalılardan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.