Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2138 E. 2024/7318 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, bedelin belirlenmesi, arta kalan kısmın akıbeti ve mülkiyetin ihtilaflı olması nedeniyle bedelin kime ödeneceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın ada ve parsel numarasını yanlış belirtmesi, arta kalan kısım için terkin yerine tescil kararı vermesi ve mülkiyetin ihtilaflı olduğu durumda bedelin kime ödeneceği konusunda eksik inceleme yapması nedeniyle karar, düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/172 Esas, 2022/694 Kara

DAVA TARİHİ: 22.01.2015

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ...,... Mahallesi 348 parsel (yenileme ile 135 ada 183 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Gemlik 1/5000 ölçekli ... planı içinde kaldığını, bir kısmının karayolu kamulaştırma sınırı içinde, bir kısmının ise özel mahsul tarım alanı içinde yer aldığını, davacı idare tarafından davaya konu taşınmaz için önerilen metrekare birim fiyatının çok düşük olduğunu, gerçek değerini yansıtmadığını, zira 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yer alan kamulaştırmaya konu taşınmazın metrekare birim fiyatının 52,46 TL olabileceğinin kabulünün son derece yanlış ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin diğer hak ve alacak ile sair tüm talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, idarece iddia edilen kamulaştırma bedelinin reddi ile bedelinin yeniden tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ...,... Mahallesi 351 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılmış bir tapu iptal tescil davası olduğunu, tapu iptal tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, bilirkişi raporundaki bedeli kabul etmediklerini, bilirkişilerce tespit edilen bedelin hangi kriterlere dayanılarak bulunduğunun anlaşılamadığını, bedel tespitinde başkaca taşınmazın emsal olarak gösterilmediğini, somut emsal doğrultusunda değerlendirme yapılmadığını, aynı özelliklere sahip çok düşük bedelli pek çok emsal bulunmasına rağmen bunların hiç dikkate alınmadığını, emsal gösterilmeksizin bedel tespiti yapılmasının hukuka uyarlıktan yoksun olduğunu, bu durumda bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı biçimde hazırlandığını ve hükme esas teşkil edemeyeceğini, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın vergi beyan değerleri arasındaki oranların göz önüne alınması gerektiğini, emsalin ve dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değerlerinin birbirine oranı ile bilirkişi raporlarında emsal karşılaştırması sonucu değerlendirmeye esas alınan oranın birbirinden fahiş ölçüde farklı ise Mahkemece bu farklılık ve çelişkinin bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak mutlaka giderilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan parseller yönünden daha önce görülüp kesinleşen dava dosyalarının getirilmesinden sonra yeni bir bilirkişi kurulu ile keşif yapılması gerektiğini, emsal karar doğrultusunda davaya konu taşınmazın çevresinde davaya konu taşınmaza örnek teşkil edebilecek ve kıymetinin belirlenmesinde rol oynayacak taşınmazların da gezilip bedel tespitinin bu yönde yapılması gerekirken doğrudan bir bedel ortaya koymanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın husumet yönünden reddine, davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2015/45 Esas, 20146/210 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalı ...ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tarım arazisi niteliğindeki... köyü 348 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesapta bloke ettirilerek ileride belli olacak hak sahibine ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 478,44 m²lik bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında, ekonomik tarım yapılma imkânı kalmadığından bu kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken değer düşüklüğü uygulanmakla yetinilmesi, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artışı oranının % 45 olması gerekirken, daha az oranda objektif değer artışı uygulanmak suretiyle az bedel tespiti, acele kamulaştırma dosyasında tespit edilerek davalılar adına bloke edilen bedelin kamulaştırma bedelinden mahsubu ile kalan kısma faiz yürütülmesi gerekirken tespit edilen kamulaştırma bedelinin tamamına faiz yürütülmesi, idarece fazla yatırılan ve iadesine karar verilen bedelin varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, davacı idare harçtan muaf olduğu hâlde harç konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi ve 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının yüksek alındığını, kapitalizasyon faizinin %5 alınmasının hatalı olduğunu, arta kalan kısımda değer kaybı olacağı kanaatinin hatalı olduğunu, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uygulaması ile arta kalan kısmın 1.030,16 m² olduğunu değer kaybının ortadan kalktığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; değerin düşük tespit edildiğini, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi isabetlidir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarası 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kadastro yenilemesi sonucunda 2132 ada 37 parsel olarak değiştiği halde, eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması hatalıdır.

5. Kamulaştırmadan arta kalan kısım yönünden idare lehine tescil kararı verilmesi gerekirken yol olarak terkin kararı verilmesi doğru değildir.

6. Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olduğundan kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilerek ilerde hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, Mahkeme kararının;

a- Hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Bursa ili, ...,... Mahallesi 135 ada 183 parsel(eski 348 parsel) sayılı taşınmazın 05.05.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen kamulaştırılan kısım 1.270,06 m²lik kamulaştırılan kısmının tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuda yol olarak terkinine, B harfi ile gösterilen kamulaştırmadan arta kalan kısım olan 1.031,16 m²lik kısmın tapusunun iptali ile; davacı idare adına tesciline, kararın infazı için tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına," ibaresinin yazılmasına,

b- Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde bulunan "davalılara derhal ödenmesine" ibaresinin çıkarılarak yerine "dava konusu taşınmazların mülkiyetinin ihtilaflı olduğuna ilişkin tapu kaydında bulunan şerhler gözetilerek ileride hak sahibi olduğunu ispat eden hak sahiplerine ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına" ibaresinin yazılmasına,

c- Hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde bulunan "davalılara" ibaresinden önce gelmek üzere "ileride hak sahipliğini ispat edecek " ibaresinin yazılmasına,

d- Hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde bulunan "davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine," ibaresinin çıkarılarak yerine "davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.