Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2142 E. 2024/7390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmaza uygulanacak yasal faiz tarihlerinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı idare lehine oluşan usulü kazanılmış hak gereği bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelinin değişmemesi sebebiyle, yasal faizin ilk karar tarihine kadar işletilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1455 Esas, 2023/2276 Karar

DAVA TARİHİ: 28.10.2015

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Batman ili, ..., ..., ... Mevki 34 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde de belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın... merkezde bulunup arsa vasfında olduğunu, taşınmazın bedelinin teklif edilen bedelden daha yüksek olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin10.05.2018 tarihli ve 2017/331 Esas, 2018/224 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.12.2021 tarihli ve 2019/2409 Esas, 2021/3958 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki ... 34 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, üzerindeki yapıya da bayındırlık fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer takdirinde, ayrıca tespit edilen toplam bedelin bloke ettirilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Netice itibarıyla dava konusu 34 parsel bakımından belirlenen 110,00 TL/ m² birim değerinin uygun olduğu, davalının payına düşen kamulaştırma bedelinin 287.447,60 TL olarak hesaplanması doğru bulunmuştur. Ancak, Mahkemece takdir olunan kamulaştırma bedelinin, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı gereğince kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalının tapudaki hissesi oranında derhal ödenmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Arsa niteliğindeki ..., 34 parsel sayılı taşınmaza, emsal olarak mukayeseye esas alınan aynı yerdeki 410 parsel sayılı taşınmazın aile içi satış olduğu düşünülerek satış bedelinin düşük gösterildiği kabul edilip değerlendirme tarihi olan 2015 yılında metrekare değerini 19,57 TL olması gerektiği kabul edilerek, yetersiz olan bu gerekçe ile dava konusu taşınmazın emsalden 5,6 kat daha değerli olacağını kabul eden rapor inandırıcı görülmemiştir. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın kabulüne, usulü kazanılmış hak gereği kamulaştırma bedelinin 287.447,60 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kararının hüküm kısmının 3. paragrafında Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra verilen kararda kamulaştırma bedeli değişmediğinden, davalı tarafa ödenmiş olan bir paranın faizinin tekrar hesaplanarak ödenmesinin mükerrer faiz ödenmesine sebep olacağını, Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu son kararda kamulaştırma bedeli değişmediğinden bunun için işletilecek yasal faiz tarihlerinin kamulaştırma bedelinin tamamı için 28.02.2016 - 09.02.2017 tarihleri olması gerektiğini, kamulaştırma davalarında yasal faiz ödenmesinin amacı hak sahibinin parasına geç kavuşmasından kaynaklanan hak kayıplarının telafi edilmesi olup mevcut dosyada kamulaştırma bedelinin tamamı yasal faiziyle birlikte hak sahibine ödenmiş olduğundan dolayı ödenecek yasal faiz bedeli kalmadığını, bozma sonrası emsal alınan taşınmazın ... tarafından kamulaştırıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde 1060 m² taş duvar olduğu belirlendiği ve DSİ Kıymet Takdir Komisyonunun yaptığı incelemelerde dava konusu parsel üzerinde 330 m² taş duvar olduğu tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapı sınıfına göre, eksik imalat ve yıpranma payı düşülmediğini, arazinin toplam hesaplanan bedeline %150 objektif değer artışı ilave edilerek kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, idarece düzenlenen Kıymet Takdir Komisyonunca yapılan incelemeler sonucu dava konu taşınmaz üzerinde 777,03 m² alanda 21 adet meyve ağacı bulunduğundan, kapama meyve bahçesi olma özelliği göstermediği tespit edilmiş olup tanzim edilmesini arz ettiğimiz bilirkişi ek raporunda bahse konu 21 adet meyve ağacı için... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinden yararlanılarak meyve ağaçlarının ‘adet fiyatları (Maktu değer)’ belirlenmesi gerektiğini çünkü bilirkişi raporunda 777,03 m² alanda 21 adet meyve ağacı için olması gerekenden çok yüksek 34822,60 TL gibi bir bedel belirlendiğini (1 Adet ağaç 1658,22 tl) ileri sürerek kararın temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Davacı idare lehine oluşan usulü kazanılmış hak gereği bozma sonrası tespit edilen bedel değişmediğinden, kamulaştırma bedeline İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3-a ve 3-b nolu bentlerinin tamamen çıkarılması, yerine "tespit edilen 287.447,60 TL bedele 29.02.2016 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 09.02.2017 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, " cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.