"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3597 Esas, 2023/1783 Karar
DAVA TARİHİ : 15.02.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/58 Esas, 2022/213 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili, ..., ..., 5554 ada 6 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçelerinde özetle; Dava konusu taşınmaz için 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7/b maddesi uyarınca "Büyükşehir belediyesi ve mücavir alan sınırları içerisinde 1/5000 ile 1/25000 belediyelerin ... planına uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek '' büyükşehir belediyesinin yetki ve sorumlulukları arasında olduğunu, bu nedenle de davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, husumetin Büyükşehir Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın konu olduğu imar planı hakkında askı süresi içinde dava açılmadığını, imar planı, davacı ya da başka hak sahipleri tarafından ihtilaf konusu yapılmayarak kesinleştiğini ve halen yürürlükte olduğunu, dava konusu taşınmaza el atılmadığı takdirde taşınmazdan ne suretle faydalanacağı ve dolayısıyla dayanak ileri sürülen zarar ve tazminat bedelinin ispatlanması gerektiğini, davacının imar planının iptaline ilişkin dava açtığı takdirde taşınmaz nedeni ile mahrum kalınan kar talebinde bulunabildiğini, bu nedenle talep edilen bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde hisseli bir taşınmaz olduğunu, dava konusu taşınmazın çok hisseli oluşu, davacının bağımsız olarak taşınmazlardan faydalanma olanağının gerçekte mevcut olmayışı göz önüne alındığında davacının taşınmazları kullanmayarak zarar görmesinden vekil eden idarenin idari işleminin neden olmadığının açık olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığından, tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedelinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava konusu taşınmazın dava tarihinden 13 gün gibi kısa bir süre önce alındığını, davacının taşınmazı alırken imar durumu, statüsü ve kısıtlı olduğu hususu bilinerek alındığını, bu nedenle mağduriyetten söz edilemeyeceğini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın husumet, süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarının hatalı ve fahiş belirlendiğini, emsal taşınmazın satış fiyatının iki satışın fiyat ortalaması olarak alınmasının hatalı olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesintisinin %45'e tamamlanarak yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın vergi değerleri ile emlak vergi değeri arasında farkın bulunduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın mukayesesinin doğru yapılmadığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hazırlandığını, bu nedenle hükme esas alınamayacağını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Antalya ili, ..., ... 5554 ada 6 parsel sayılı taşınmaza Türkan Şoray isimli kültür merkezi yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazda düzenleme ortalık payı kesintisi yapıldığı, 2021 yılı emlak vergisine esas metrekare birim fiyatının 788,10 TL olduğu, emsal olarak alınan Antalya ili, ..., ... 5804 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2021 yılı emlak vergisine esas m² değerinin 1.729,42TL olduğu, emsal taşınmaza ait hissesinin 23.10.2014 tarihli ve 33691 yevmiye numaralı resmi satış örneğinin dosyaya celp edildiği, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 1,12 kat daha değerli kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da değerlendirildiğinde yerinde olduğu, buna göre dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının dava tarihi olan 15.02.2021 tarihi itibarıyla 4.925,00 TL olarak kabulünün yerinde olduğu, davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı görülmekle istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşıldığından, arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Aşağıdaki yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.