Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2197 E. 2024/6908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin davada, idarenin bedelin yüksek olduğu ve değer düşüklüğü bedeline hükmedilmemesi gerektiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Acele el koyma bedeline ilişkin bir dava bulunmadığı, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre belirlenen ve bloke edilen depo ara kararları olduğu, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı, kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/322 Esas, 2023/328 Karar

DAVA TARİHİ: 16.11.2012

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ...ilçesi,...köyü 451 (yeni 318 ada 16 parsel) parsel sayılı taşınmazın 234,05 m²lik kısmının mülkiyet kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teklif edilen birim fiyatın düşük olduğunu, taşınmazın sanayi alanında bulunduğunu, yerinde inceleme ile gerçek değerin tespit edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.08.2014 tarihli ve 2012/670 Esas, 2014/402 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın idare tarafından düzenlenen değerlendirme raporlarında arazi olarak değerlendirildiği, dosyada mevcut ...Belediye Başkanlığının yazılarında dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli Revizyon ... Planında tarımsal niteliği korunacak alanda kaldığı, belediyenin mücavir alanında bulunmadığı, hizmetlerinden yararlanmadığı bildirildiği hâlde, bilirkişi raporunda taşınmazın imar planı içinde bulunduğu, yol, su, elektrik, telefon ve kanalizasyon gibi her türlü Büyükşehir Belediye hizmetlerinden yararlandığı, yakın çevresinde sanayi ve depolama alanları bulunduğu belirtilmek suretiyle arsa vasfıyla değerlendirme yapıldığını, kıymet takdir raporu, Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü cevabi yazısı ile taşınmazın bilirkişi raporundaki özellikleri arasındaki çelişki giderilip, bilirkişi kurulundan bu konuda ek rapor alınıp, taşınmazın niteliği tam olarak belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 15.10.2021 tarihli ve 2015/298 Esas, 2021/339Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davacı idare vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde olmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu taşınmazın 318 ada 16 parsel sayılı taşınmaz olarak tapuya tescil edildiği ve yüzölçümünün değiştiği anlaşılmakta olup yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydına göre kamulaştırma alanının da değiştiği dosya kapsamında yer alan kadastro bilirkişisi Muhammet Gürbüz’ün bila tarihli ek raporu ile tespit edildiği halde, kamulaştırma kapsamında kalan yeni alan üzerinden kamulaştırma bedelinin belirlenmemesi ve tescil hükmü kurulmaması suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi, bozma öncesi verilen ilk karar davalı tarafça temyiz edilmediği halde, davacı idare lehine oluşan usulî kazanılmış hak ihlal edilerek zemin metrekare birim fiyatı artırılmak suretiyle bedel tespiti, davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, muaf olduğundan bahisle harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 10.11.2023 tarihli ve 2022/322 Esas, 2023/328 Karar sayılı son kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan alanda değer düşüklüğü bedeline hükmedilmemesi gerektiğini, bedelin yüksek olduğunu, kamulaştırma fark bedeline faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10, 11 ve 12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyiz dilekçesinde acele el koyma bedeli vadeli hesaba yatırıldığından kamulaştırma fark bedeline yasal faiz işletilmemesi gerektiği ileri sürülmüşse de dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza ilişkin acele el koyma davasının açılmış olduğuna dair herhangi bir bilginin bulunmadığı, ilk karardan itibaren depo ara kararlarının tümünün işbu dosyadaki bilirkişi kurulu raporlarına göre belirlendiği ve davacı idarece bloke edilmiş olduğundan bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinn temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun mahkeme kararının ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.