Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2210 E. 2024/7703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında, davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz maliki ile davalı kişinin farklı olması nedeniyle davalıda husumet ehliyetinin bulunmadığı, ancak bu durumun davanın reddini değil, 6100 sayılı HMK'nın 357. maddesi uyarınca taşınmaz malikinin davaya dahil edilerek yargılamanın sürdürülmesini gerektirmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2097 Esas, 2023/1929 Karar

DAVA TARİHİ: 02.12.2020

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ:... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/207 Esas, 2022/70 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili,... ilçesi, ... Mahallesi 2225 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı DSİ Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olan yer olup, tarla olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmemesi halinde; bu yerlerin sulu tarım arazisi olarak tespit edilen taşınmazlar için yörede mutat münavebe şekli olan yazlık ve kışlık sebze olmak üzere yılda iki ürün münavebesine göre hesaplama yapılmasını, taşınmazların gerçek niteliklere göre değerlendirilmesini, Mahkemece oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle taşınmazların gerçek değerinin belirlenmesini, davalı olarak ileriki aşamalarda uzlaşacağımız veya tarafımızca itiraz edilmemesi halinde bilirkişi heyetince tespit edilecek gerçek kamulaştırma bedeline kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faizi ile birlikte peşin ödenmesi karşılığında taşınmazların kamulaştırılan kısmının ... adına tapuya kayıt ve tescil edilmesini, yargılama giderleri, harçlar ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesini müvekkili adına. talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapu kaydının iptali ve davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın olması gereken muhatabı ...'a (T.C 23609412210) yönlendirilmesini ve dava konusu taşınmazın gerçek maliki olmayan kişiye ödeme yapılmaması adına kararın kaldırılması gerektiğini düzenleme ortaklık payı kesinti oranının kesin değerinin... Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden istenmesini ve hesaplamanın belirlenen kesin değerler üzerinde hesaplanması gerektiğini, kamulaştırmaya konu edilen parselin içerisinde bulunduğu imar uygulama projesinin düzenleme ortaklık payı kesinti oranının belirlenememesi durumunda ise düzenleme ortaklık payı kesinti miktarının %45 olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporundaki zemin değeri hesabı yapılırken uygulanan %30 objektif değer artışının hatalı olduğunu, birkaç çeşit ve düzensiz dikilmiş meyve bahçelerinin kapama bahçe olarak alınmasının hatalı olduğunu, ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu... ilçesi, ... Mahallesi 2225 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre tapu maliki TC: ...nolu (Mehmet oğlu) ... olmasına rağmen davalı olarak gösterilen TC: 22925435002 nolu (Mehmet oğlu) ... aleyhine dava açıldığı anlaşıldığından, Mahkemece, 2942 sayılı Kanun'un 7 nci ve 8 inci maddelerinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemleri tapu maliki (Mehmet oğlu) ...yönünden davacı idare tarafından yerine getirilmeden dava açıldığı nazara alınarak adı geçen davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince usul ekonomisi gözetilerek davanın reddine karar verilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesince tescil hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescil edildiği gözetilerek idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki adına tescili ile idare tarafından depo edilen bedelin iadesine karar verilerek İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu olan Kahramanmaraş ili,... ilçesi, ... Mahalllesi ... Mevki kain 2225 parsel sayılı taşınmazın maliki ...T.C kimlik nolu Mehmet oğlu ...olup, 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tapu malikini ya da ölü ise 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi uyarınca, davalının mirasçılarını davaya dahil edilmesi için 6100 sayılı Kanun'un 357 inci maddesi uyarınca istinaf yargılaması sırasında dahili dava müessesesi işletilemeyeceğinden taşınmazın maliki ...T.C kimlik nolu Mehmet oğlu ...'ı davaya dahil ederek sonucuna göre hüküm kurulmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 357 inci ve 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin dördüncü alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmek yerine davanın pasif husumetten reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının bozma sebeplerine göre diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.