"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/496 Esas, 2023/1842 Karar
DAVA TARİHİ : 03.01.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/4 Esas, 2022/460 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ..., ... 11136 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen el atıldığını, davacının taşınmazda paydaş olduğunu, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın usul ve esastan reddi gerektiğini, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, bu sebeple süre aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, uygulama imar planlarına göre ilköğretim okulu alanı olarak ayrılmış olduğunu, söz konusu parselin kullanım hakkının imar planlarında okul alanında kalması sebebiyle Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğunu, husumetin ... yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; lk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı ileri sürdükleri itirazların dikkate alınmadığını, gösterdikleri emsallerin değerlendirmeye alınmadığını, Mahkemece resen emsal araştırması yapılmadığını, Mahkemece bilirkişi olarak hep aynı bilirkişilerin seçilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, hükmedilen bedelin tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı tarafından el atmanın söz konusu olmadığını, hukuki el atmalara ilişkin yargılama yerinin İdari Yargı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile dava konusu Antalya ili, ..., ... 11136 ada 1 parsel sayılı taşınmaza park yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaz düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, 2022 yılı emlak vergisine esas metrekare birim fiyatının 260,00 TL olduğu, emsal olarak alınan Antalya ili, ..., ... (Muratpaşa) Mahallesi 8403 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2022 yılı emlak vergisine esas metrekare değerinin 105,00 TL olduğu, emsal taşınmaza ait hissesinin 11.02.2014 tarihli ve 5415 yevmiye numaralı resmî satış örneğinin dosyaya celp edildiği, emsal olma özelliğine sahip bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda tartışıldığı, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 1,075 kat daha değerli kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da değerlendirildiğinde yerinde olduğu, buna göre dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatının dava tarihi olan 03.01.2022 tarihi itibarıyla 6.370,04 TL olarak kabulünün yerinde olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idarenin fiili el atması bulunmadığını, taşınmazın imar planında ilköğretim alanı olarak ayrıldığını, husumetin hatalı yöneltildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmaza ... alan olarak el atıldığından davacı payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacı payının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdarenin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdarenin Kamulaştırmasız El Atmadan Doğan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.