"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2682 Esas, 2023/1953 Karar
DAVA TARİHİ : 04.08.2016
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) 5177 sayılı Kanun'la eklenen 19/son maddesi uyarınca köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, ...ilçesi, ... Mahallesi boşluğunda bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idare adına aidiyetini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.09.2017 tarihli ve 2016/228 Esas, 2017/206 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, muhdesatların davacı idare adına terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/1440 Esas, 2022/1591 Karar sayılı kararı ile taşınmaz üzerinde bulunan yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca değer belirlenmesinde ve ağaçlara maktu değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak bedelin derhal ödenmesi, faiz, vekâlet ücreti ve harç yönünden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/1440 Esas, 2022/1591 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davaya konu yapıya resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, davacı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise; 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine 5177 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada "Başkası adına tapulu, sahipsiz veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir." hükmü düzenlenmiştir. Davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının bayındırlık resmî birim fiyatları nazara alınıp yıpranma payı, müteahhit kârı ve işçilik ücreti düşülerek, 2942 sayılı Kanun'un 19/son maddesi uyarınca asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken, hatalı hesaplama yapılarak fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının bedelinin bayındırlık resmî birim fiyatları nazara alınıp yıpranma payı düşülerek, müteahhit kârı ve işçilik ücreti eklenmeksizin, 2942 sayılı Kanun'un 19/son maddesi uyarınca hesaplanan 23.241,00 TL asgari levazım bedelinin kamulaştırma bedeli olarak davalıya ödenmesine ve dava tarihinden sonraki 4. aydan itibaren ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, kamulaştırma bedelinin banka hesabında işlemiş neması ile birlikte derhal davalıya ödenmesine,( ödemede mükerrer olmamak üzere), yapıların mülkiyetinin davacı İdareye aidiyetine ve zilyetliklerinin davacı İdareye devrine, davacı idare tarafından fazla depo edilen 5.049,00 TL davalı tarafından bankadan çekilmişse çekilme tarihine kadar işleyen nemasıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse işleyen tüm nemasıyla birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu, bedelin fahiş olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, muhdesat kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ve 19 uncu maddesinin son fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlara 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine 5177 sayılı Kanun'la eklenen 19/son maddesi uyarınca değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.