"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1345 Esas, 2023/3603 Karar
DAVA TARİHİ : 22.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/39 Esas, 2021/66 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan muhdesat bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden açılan davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., İmariye Mahallesi 3323 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 5260/1 Sokak, 8 kapı numaralı zeminüstü taşınmaz ile aynı parsel üzerinde bulunan 5270 Sokak, 15 kapı numaralı zeminüstü taşınmaza ilişkin muhdesat bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın müvekkili idareye aidiyetini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait zeminüstü taşınmaz için kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın dört katlı, büyük bahçeli olup, 19 adet meyve ağacının bulunduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden açılan davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne ve muhdesat bedelinin tespiti ile davalı ...'a ödenmesine, kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye aidiyetine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda tespit edilen bedel ile kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedel arasında fark olduğunu, kıymet takdir komisyonu tarafından tespit edilen bedelin uygun olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda İzmir ili, ..., İmariye Mahallesi 3323 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise maktuen değer biçildiğinin anlaşıldığı, bina malikinin tapu maliklerinden başka bir kişi olduğu durumda, 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin son fıkrasına göre asgari levazım bedeline hükmedilmesi öngörülmekte ise de davacı idarenin bu yönde bir talebinin bulunmadığı, kıymet takdir raporunda da tam yapı bedelinin hesaplandığının anlaşıldığı, davalının tapu maliki veya mirasçısı olup olmadığı yönünde bir araştırmaya gerek görmeden İlk Derece Mahkemesince talep doğrultusunda karar verilmesinin de taleple bağlılık ilkesi uyarınca yerinde görüldüğü, bu hususun istinaf sebebi de yapılmadığının anlaşıldığı, tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, taşınmaz üzerinde bulunan yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, öte yandan davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca yapının yaşına göre uygulanan yıpranma oranının düşük olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı muhdesat maliki arasındaki muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.